Aralık 29, 2012

Kale artık Erhan Kırcı'ya emanet


Erzurum Büyükşehir Belediyespor'da transfer çalışmaları hız kazandı. Musa Ballı ve Lokman Atakol'un takımdan ayrılmak istemesiyle sol kanat ve kaleci transferine yoğunlaşan mavi-beyazlılar ilk transferini tamamladı.

Dadaşlar'da Lokman'ın takımdan ayrılmasından sonra kale bölgesi için sürdürülen çalışmalarda sona gelindi. İkinci Lig ekiplerinden Nazilli Belediyespor'un kalesini koruyan 23 yaşındaki Erhan Kırcı'yla her konuda anlaşma sağlayan Erzurumspor yönetimi, devre arası transfer döneminin ilk takviyesini yaparak genç kaleciyi renklerine bağladı.

İLK KEZ ÜÇÜNCÜ LİG'DE OYNAYACAK

Kariyerine Trabzonspor'da başlayan Erhan Kırcı, Erzurum Büyükşehir Belediyespor serüveniyle birlikte ilk kez Üçüncü Lig'de forma giyecek. 15 Nisan 1988 doğumlu başarılı eldiven, 2006-2007 sezonunda transfer olduğu İkinci Lig ekibi Trabzon Karadenizspor'da (şimdik adıyla 1461 Trabzon) düzenli olarak profesyonel maçlara çıkmaya başladı. Trabzon ekibinde forma giydiği üç sezon boyunca toplam 63 maça çıkan Kırcı, ilk sezonunda 6, ikinci sezonunda 27, üçüncü sezonunda 30 maçta takımının formasını giydi.

2010-11 sezonunda yeni bir sayfa açarak bir diğer İkinci Lig takımı İskenderun Demir Çelikspor'a transfer olan Erhen Kırcı, burada forma giydiği 14 maçta dikkatleri üzerine çekerek sezon sonunda Süper Lig ekibi Kayserispor'a alternatif kaleci olarak transfer edildi.

Kayserispor'da sezon öncesi hazırlık kampında omzundan sakatlanan ve bu sebeple kadroda fazla süre alamayan Erhan, yeni sezon başında önce Polatlı Bugsaşspor’a, ardından  Üçüncü Lig'den İkinci Lig'e şampiyon olarak çıkan Nazilli Belediyespor'un kadrosuna katıldı.

Nazilli Belediyespor’da Kurtuluş Yurt ve Mesut Balkan’la verdiği forma mücadelesinde geride kalan ve yalnızca Ziraat Türkiye Kupası’nda 2-1 kazanılan Çankırıspor maçında kaleyi koruyan Erhan Kırcı artık Erzurum Büyükşehir Belediyespor’un başarısı için ter dökecek.

23 yaşındaki Erhan Kırcı 1.86 boyunda ve 80 kilo ağırlığında.

LOKMAN'DAN SONRA SERHAT DA AYRILDI

Bu arada takımda "kale" mevkisinde hareketlilik sürüyor. Kulüpten ayrılmak istediğini bildirerek şehirden ayrılan başarılı kaleci Lokman Atakol'dan sonra takımda bir kaleci ayrılığı daha yaşandı.

Erzurum Yolspor'dan sezon başında kadroya dahil edilen ancak oynanılan 17 maçta kadroya girme başarısı gösteremeyen genç kaleci Serhat Çakmak'la Erzurum Büyükşehir Belediyespor'un yolları ayrıldı.

Böylelikle mavi-beyazlıların kalesi sezon sonuna kadar Erhen Kırcı, İlker Günay ve Gürcan Yücelik'e emanet olacak.

Faruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET

İbrahim, Mehmet ve Serhat gönderildi

5 Ocak'ta açılacak devre arası transfer dönemini hareketli geçirecek olan Erzurum Büyükşehir Belediyespor'da, iç transferde takımdan gönderilecek oyuncular belirlendi.

Sezonun ikinci yarısının hazırlıklarına 28 Aralık Cuma günü Antalya'da toplanarak başlayan mavi-beyazlı Erzurum ekibinde kampa 3 oyuncu davet edilmedi.

Teknik Direktör Taşkın Güngör'ün raporları doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Dadaşlar'da, sezonun başında Çarşambaspor'dan alınan İbrahim İdiş, Kayseri Erciyesspor'dan gelen Mehmet Öztonga ve Erzurum Yolspor'dan kadroya dahil edilen Serhat Çakmak'la yollar ayrılarak kendilerine kulüp bulmaları istendi.

MUSA VE LOKMAN GİTMEK İSTEDİ, EMRAH İNANÇ GERİ DÖNDERİLDİ

Erzurum Büyükşehir Belediyespor'da ayrıca, fazla forma şansı bulamadığı için takımdan ayrılmak istediğini bildiren Musa Ballı'yla birlikte, teknik heyete "ayrılmak istiyorum" mesajını veren Lokman Atakol'la yola devam etmeyecek. Geçtiğimiz günlerde kadroya giremediği için tesislerde taşkınlık çıkaran Emrah İnanç'ın da kiralık olarak geldiği Bugsaş'a geri gönderileceği öğrenildi.

İbrahim, Mehmet, Serhat, Musa, Lokman ve Emrah'a takımımıza ve şehrimize sundukları hizmetlerden ötürü Erzurumspor.Net olarak teşekkür ediyor, yeni kariyerlerinde üstün başarılar diliyoruz.

Faruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET

Aralık 25, 2012

Her şey var, 3 puan yok


Altınordu maçı da Yozgat maçı da birbirinin kopyası oldu resmen.. Gol attığında geriye yaslanmadan modern futbolun tüm gereklilikleriyle sahada yer alan bir Erzurumspor, her türlü gol pozisyonuna defalarca giren ama yararlanamayan Erzurumspor, üfürükten hakem kararlarıyla çıldıran, üfürük bir pozisyondan gol yiyen Erzurumspor..

Futbol olarak müthiş seviyedeydik. İki hafta arayla nasıl böyle farklı olabiliyoruz onu anlayamıyorum ama gidişat bu olursa, nokta transferlerle ikinci yarıda seri de yakalarsak Darıca'yı yakalarız.. Darıca hariç diğer tüm takımlar bizim gibi çünkü, istikrarsızlar..

Ayrıca iki hafta üst üste şu maçları ve hakemleri gördükten sonra tarafsız olarak izlemiş olsaydım bu müsabakaları, şu yaygın olan, ama hedefi soyut olan tabir vardır ya "bu takımı çıkarmazlar" diye aynısını derdim maç sonunda sadece; "Erzurum'u çıkarmazlar" diye..

Elde 4 haftalık yani koca bir aylık galibiyetsizlik serisi var..
Her ne olursa olsun böylesine bir oyun oynarken, kaçan goller direkten dönen kafa şutu vs varken tek frikikle gol yiyerek sahadan boynu bükük ayrılmak ve hakeme yüklenmek ayrı ayrı olmaz.. Hepsi bir arada olmalı ama hakem sırtlanlarına karşı bu kulübün avukatı federasyon'la sürekli dirsek temasında olmalı..

Frikikte İlker'in üzerine gelen topu içeriye alması da as kaleci seviyesinde olmadığını gösterdi. Bekleri de iyi değil bizim takımın. Stoperdeki Dede de Fatih de üst düzey. Gol için yapılabilecek her atak şeklini yapan, kaleye her yönden yüklenebilen bir takımı izlemek güzeldi. Gollerin kaçması ise sinirleri allak bullak eden şeylerdi. Ama Altınordu maçının sonundaki sinirlilik hali bu maç sonunda oluşmadı bende.. Daha stabil şekilde ilerleriz heralde dedim, o kadar..

*
Her bölgeye nokta transferlerle iyi hale geliriz. Ama rakipler de nokta transfer peşinde olacak bunun da bilincinde olalım. En azından bu transfer döneminde biraz daha tecrübeli ve ipleri eline almış olan bir yönetim olacak..
Lig ikinci yarıda daha çetin geçer..

Hakkımızda ve 'aklımızda' hayırlısı..

Aralık 17, 2012

Gebze'den de 'heba'yla ayrıldık: 2-1


Şu yazacaklarımı okuyacaksanız biraz başınızı şişireceğim arkadaşlar. Takım evlerimize yine "iç doldurtarak" gönderdi bizleri çünkü...

Yine bir "iç saha gibi deplasman" maçından mağlup ayrıldık.. Son iki haftalık 'skor performansı' gerçekten çok kötü oldu. Gol atabiliyoruz ama gol de yiyoruz sürekli. Taşkın Güngör'ün savunma yapısını övüyorduk iyi diyorduk ama o uzaktan bakışta iyi görünen, "en az gol yiyen iki takımdan biriyiz" gibi bir tablo ortaya çıkaran fakat sahada yakinen izleyince "aha gol yedik, aha yiyecez" korkusunu iliklerinizde hissettirmeden maç tamamlamayan bir savunmamız var.. İşte zirveye oynayan takımlar karşısında hep gol yiyen takım olarak da sınıfta kalan bir savunma kurgumuz oldu. Üst sıra takımlarıyla oynadığımız maçlarda sadece Gümüşhane'den gol yemedik. Darıca attı, Altınordu attı, Maraş attı, Sancaktepe attı, Keçiören attı... Gümüşhane maçında da adeta dokuz doğurduk, direkten dönen toplar, İlker'in kurtarışları vs.

Bu maçta da netice neyse oyun da oydu.
İlk yarıda geldi goller; ilk yarıda muhteşem bir oyun vardı.
İkinci yarı golsüz geçti; o 45 dakika çekilmez bir çileydi.

İlk yarıdaki oyun temposu Erzurumspor yönünden bakmayarak da yorumlandığında hakikaten de muazzamdı.. Top bir o kalede, bir bu kalede. Paslaşmalar ve özellikle takımımızın orta alandaki baskısı Darıcalılara top yaptırmayışı göze hoş geliyordu. Darıca da gerideki hazırlık paslarını iyi yaparak ileri uçtaki iki oyuncusuyla  savunma kurgumuzun üzerine çok geliyordu. Gol ise bizim sol kanadımızda kazanılan serbest vuruşla geldi. Ardından hemen toparlanarak tam zamanında cevap verişimiz de çok iyi olmuştu, Sancaktepe maçındaki gibi bir geri dönüş ummuştuk o golden sonra açıkçası.

Güner'in iyi ortasına tam vuramasa da topu ağlarla buluşturmayı başaran Fatih Arat'a bir kez daha hayran oldum.. İsabetli paslarla beslenildiği zaman mutlaka gol atabilecek bir potansiyel var Fatih'te. Ama gol öncesi kaleci hatasıyla önünde kalan topu biraz da zor pozisyondayken boş kaleye gol yapamaması hiç iyi olmadı. 1-0'lık galibiyet morali oyunun ilk yarım saatlik bölümünde bize geçmiş olacaktı o pozisyonu değerlendirebilseydi.. Tribünlerdeki coşku da o pozisyondan, takımın gol yiyip sonra karşılık verdiği dakikaya kadar duruldu o yüzden..

1-1'den sonra da birkaç atak geliştirdik, özellikle Emin'in ceza yayı üzerinden iyi vuruşunda "gol sevinci" pozisyonunu almıştık ki, top direği yaladı da dışarı gitti..

Sonrasında yine defanslarında iyi atak hazırlığı ve topu ileri uçtaki oyuncularıyla buluşturması oldu Darıcalılar'ın. Tehlikeli pozisyondu ve İlker harika bir uzanışla topu çelerek kornere gönderdi ve olan orada oldu. İzlediğimiz o harika maçta takımlar dışarı çıktı, hakemler oyuna girdi.. Ne yapmaya çalıştı hakem anlayamadım, Darıcalı oyuncuya sarı kart verdi "korner vermedi de kendisini aldatmaya yönelik hareketten sarı mı verdi adama" dedik, baktık ki o da değil adam topu aldı penaltı noktasına koydu.. Sonra vuruş ve gol. Devreyi böyle ucuz şekilde yenik kapatmak psikolojik olarak çok kötü oldu.

Allah sizi bildiği gibi yapsın hakem efendiler.

İkinci yarıda hem Erzurum çok kötüydü, hem Darıcalı oyuncular yerden kalkmadı hem de berbat bir hakem üçlüsü vardı..

Genel hatlarıyla; Darıcalılar orta alanda devre arasından sonra çok iyi pas yaptılar, Erzurumspor'u da çözdüler, Güner ve Ahmet Baykal'a yakın markaj yaparak adeta söndürdüler ikisini de. Ahmet hep sönüktü gerçi..
Fatih'i besleyecek oyuncular kesilince Fatih de o bölgede otomatikmen kesiliyor, aynen öyle oldu bu maçta da.. Ama bir şey var; tamam Üçüncü Lig'in genel sorunudur bu, genç kadrolar olduğu için tempo hep yüksek olmuyor, takım sahada sürekli güzel bir görüntü vermiyor.. Fakat bu gibi durumda yani oyununun sıkıştığı, takımın sahadan silindiği, etkisiz kaldığı anlarda önplana çıkması gereken iki faktör de yok bizde; TAKIMA CANLILIK KAZANDIRACAK OYUNCU DEĞİŞİKLİKLERİNİN YAPILMASI VE BİREYSEL YETENEĞİYLE SKORA GİDECEK, TAKIMI AYAĞA KALDIRACAK OYUNCU/LAR...

Bireysel yetenek konusunda- Musa Ballı ve biraz Güner Okay'dır benim bu takımdaki "bireysel yeteneğiyle skora ve takıma etki edecek oyuncu" profilleri olduğuna inandığım oyuncular. Ama Musa'nın başını yedik, Güner'de de süreklilik yok.. Sahada sadece 2 kontenjan oyuncusu varken ah, Musa Ballı bu maçta sol kanada gözü kapalı yazılamaz mıydı şimdi? Ahmet Baykal eziyetini çekeceğimize Musa'dan en azından bir şey yapmasını beklesek daha iyi olmaz mıydı? Çok zamansız oldu, şu son iki haftalık zaman diliminde de bizimle kalsaydın keşke Musa.. Hem takım hem de senin için çok isabetli olacaktı bu karar, ama zamansız gittin..

Değişiklik konusunda- Dikkat edin, bizim takımda oyuncu değişiklikleri hep ters tepiyor. Oyuncu değişiklikleri taze kan olur, bizde taze kanı dışarı alıp eksik kanı oyuna sürmek gibi bir durum ortaya çıkarıyor. İstop veya geri vitese takmak gibi bir etki oluşturuyor. Buna bir de hocanın "sağ açık oyuncusunu solda, sol açık oyuncusunu sağda" oynatma gibi bir absürd inadı eklenince gel de çık işin içinden.. Ekrem sol kanatta oynuyor diyoruz, giriyor, ilk önce ortada sonra sağda.. Emrah Bayram 'vakası' oyuna giriyor komple sol açıkta oynuyor.. Hani arada değiştirir solla sağı, o da yok...
Ya Taşkın hocam, Emrah Bayram -zaten bu ligin ve takımın oyuncusu değil de- saha içerisinde sol kanattan yanlışlıkla bile geçirilmemesi gereken, o bölgeye göz ucuyla bile baktırılmaması gereken bir futbolcuyken sen bunu nasıl sol açıkta oynatıyorsun ve dakikalarca da ısrar ederek Ekrem'i sola Emrah'ı sağa kaydırmadan durabiliyorsun saha kenarında? Kaliteli olan kumaşı iyi olan kanat oyuncusu oynar hem sağ hem sol kanatta.. Mesela Güner oynar, Musa oynar ama Allah aşkına Emrah Bayram olur mu ya? Yani adı üstünde; Emrah Bayram.. Bu isim bize tatsız tuzsuz yemekten başka bir şey anımsatmıyor ne yazık ki. Top süremedi, pas veremedi, orta yapamadı Allahülalem idmanda hiç mi gözümüze çarpmadı bunlar? Haftalardır kadroya da giremiyordu zaten.. Mustafa Öztürk gittiğinde yerine acilen transfer yapmayıp Emrah'a bel bağlamanın sonucudur işte bu maçın sonucunun özeti. Kenardaki oyuncuların takımı ateşleyememesidir. Daha çok yolu olan Güner'den dört gözle bir şey beklemek zorunda kalmamızdır.

Maçın sonundan bir an..
Dakikalarca yerden oynayarak atak yapamıyoruz, duran top kazanıyoruz karambolden birinin kafa vurmasını bekliyoruz artık.. Son dakikalar.. Topun başına geliyor Emrah, duruyor duruyor, geliyor, topu yerden yan tarafa veriyor plaseyle.. Cabir de beklemediği için geride kalıyor, topa koşuyor ama nafile.. Adamlar "ikram" topu alıyor, metrelerce sürüyor, vuruşlarında top kale direğimöizden dönüyor.. Eziyet bunun adı resmen. Acziyet.

Genel olarak da, geçen haftalarda kötü oynadığımız Beylerbeyi maçında gözüme çarpan "üç pas yapamama" özelliği vardı, işte onun da kötüsündeydik takım olarak ikinci yarı.
Takım "iki pas" bile yapamadı... Ayağına ilk kez top alanları iyi izleyin bir özellik görürsünüz; topla birlikte kendi hızlarını ayarlayamazlar, ya topa basar düşerler ya da topu ayaklarından çok açarlar ve top rakibin ayağına gidince son hamleyi yatarak yaparalar.. İşte bu özelliğin aynısı bizdeydi ikinci yarıda. Top kime gitse sanki ayaklarına ilk kez top geliyor gibiydi, sonuçta hep komik şekilde yere kapaklanıyorlardı..

Darıcalılar ise dokunsan yere yatmaya meyilli. Oyununun son bölümlerinde olur bu, tamam dersin ama ta ikinci yarının başından sonuna kadar yattı da kalkmadılar, bu kadar çirkefliğe lüzum yoktu. Bu çirkefliğe göz yuman hakemler de olunca oyunda, kendi takımınız da kötü olunca işte oyun tam bir işkence oluyor..

Geçen sezonki Darıca maçında da komedi bir hakem vardı, bu maçta da öyle oldu.. Bu kara gömlekliler iyi olunca maç da iyi oluyor, böyle cellatlaştıklarında içimiz yanıyor gerçekten içimiz yanıyor. Bir de zaten sövmeye meyilli olan biz Erzurum halkını iyi deşarj ediyorlar tribünde. Cabir orta göbekte top sürüyor, çelmeyi yiyerek yere kapaklanıyor (üstteki topu ayağından açıpta yere kapaklanıyorlar dediğim durum değil) hakem oyunu durduruyor, faulü onlara veriyor daha Cabir yerden kalkıp itiraza vakit bulamadan sarıyı da yapıştırıyor.. "Arkadaş faulü nasıl onların lehine verdin, Cabir itiraz etti diye mi yoksa faul yaptı diye mi verdin sarıyı yada bir adam top sürürken nasıl faul yapabilir de yere düşebilir ki?" diyemiyorsun işte.. Fizik kurallarına aykırı karar bile verebiliyor hakemler. E tribünlerde de mecbur basıyorsun kalayı.

*
Emrah Bayram-Ahmet Baykal gibi sahada durmalarının sabır taşını bile çatlatacağı oyuncuları oynatmasının yanı sıra Taşkın Güngör'e söylenecek bir çift söz daha var (hatta Emrah'ı taze kan diye, 'kurtarıcı' diye oyuna sonradan alması gibi bir durum var ortada ama neyse)
Ya Taşkın hocam..
Bir oyuncu çok yönlü olur ama bu kadar fazla abanırsan bir de genç yaşında, yönünü mönünü şaşırır darma-duman olur.
Sancaktepe maçında sakatlanan Oktay'ın yerine girerek ön libero oynamıştı İsmail Türkaslan..
"Ön libero."
Sonraki haftalar ve geçen hafta sağ bek oynadı.
İyi bindirdi, orta yapmayı beceremedi ama sağ kanattaki Güner ve o bölgeye yakın yerde oynayan Cabir'i çok rahatlattı, rahat pas yapmalarını sağladı dedik.
"Sağ bek."
İlk maçlarında zaman zaman stoperde de oynuyordu İsmail. Bu maçta da stoper oynadı.
"Stoper."
O kadar göze batacak bir hatası olmadı, ama.. Ama.. Bir hafta önce sağ bekte oynayan bir oyuncu, bir hafta sonra stoperde nasıl "sol tandem" oynar ki? Sol tandemden Fatih Gültekin'i kesmişsin hadi anladık, "iki maç üst üste aynı onbiri çıkarmama" adetine bu kez Fatih'i keserek uymuşsun tamam, ama sağ bekle sol tandem arasındaki kademe farklılığını bilmez misiniz hocam? Bir oyuncu, gencecik bir çocuk, bu kadar farklı kimliği ve futbol bilgisini nasıl barındırır kendisinde aynı anda? Belki zamanla barındıracak, potansiyel vardır ama hayır bunun tek adı var: Fazla abanmak..
Sol ayaklı olan ve sezon başında katıldığı denemelerdeki başarısıyla imza attırılan Erdinç Pekgöz sol ayaklı bir oyuncu. Stoper oyuncularında zor bulunan bir özelliktir sol ayaklı olmak. Stoperin sol tandemi için Fatih Gültekin'in yedeği olamayacaksa Erdinç, daha ne diye sözleşme imzaladık da profesyonel yaptık ki kendisini?
Geçen sezon A2 liginde oynayan İsmail'i haftalarca farklı farklı bölgelerde oynatarak "fazlasıyla KAZANIRKEN/KAZANMAYA ÇALIŞIRKEN", Erdinç'i de fazlasıyla KAYBETMEDİNİZ mi acaba hocam? İsmail'e abanmaya ne gerek var ki böyle alternatifler var iken elde?

*
İnce ince irdeleyince de, salt olarak bakınca da ikinci yarıdaki Erzurumspor, sağlam görünen ama ele alındığında çıtkırıldım olan ve "elde kalan" diye tabir edilen ürünler gibiydi.. İkinci yarı elde kaldı resmen.. Taşkın hoca da iki haftadır kritik hamleleri yapamayışıyla ve absürd futbol ezberleriyle sınıfta kaldı.

Benim içimde kalan bir mesele daha oldu..
Muazzamdı bugün taraftarımız. Muazzamdık. İlk yarım saat sanki şampiyonluk coşkusuyla stadda olan taraftar topluluğu vardı.. İsteği yerine getirilen heyecanlı çocuklar gibi, Erzurumspor'una kavuşan Gebzeliler'in staddaki neşesi ve renkliliği gerçekten görülesiydi..
Ama..
Maç sonunda soyunma odasına giden oyunculara o "Erzurum sizinle gurur duyuyor", "Cabir buraya" tezahüratlarını ben içime sindiremedim. 'Belirli bir yerden' yükselen o tezahüratlara tribünlerin büyük çoğunluğu gibi katılmadım.
İlk yarı biterkenki tezahüratlar tamam, ikinci yarı başındakiler tamam, maç esnasındakiler zaten tamam.. Ama PSİKOLOJİ diye bir gerçek var ise, sen ikinci yarıda bu kadar kötü olan takıma UYARI vazifeni üstlenerek, maç sonunda soyunma odasına giderlerken hemde böyle kritik bir dönemeçteyken UYANMALARINI sağlayacak şeyler yapmalısın taraftar olarak. O esnada susmak da buna dahildir.

Bizler bu site olarak ve bireysel olarak ben, bu takım geçen sezonun başında yerlerde sürünürken, tribünler "ruhsuz" diye daha maça çıkmadan takıma posta koyarken bu "kötü" takımdaki potensiyelin farkında olarak sabırla ve inatla destek olarak sonraki haftalardaki yükselişin adeta LOKOMOTİFİ olmuştuk. Geniş yüreklilikle söylüyorum bunu. O yerde sürünen takımı beşte beş yaparak '3. Lig rekoru' kırdıran DİRAYET, bizim Erzurumspor.Net olarak duruşumuzun eseriydi yüzde 60 olarak. Ben bunun onurunu yaşamıştım geçen sezon açıkçası. Play-off'a kalamadığımız Sancaktepe maçı sonrasında da o kadar hüzünlenmeyerek, umutsuzluğa kapılmayarak açık yüreklilikle teşekkür etmiştim.
Şimdi ise..
Takım rüştünü ispat etmiş. Yönetim, şehir, tribünler, bizler ve hatta üst düzey konfora sahip tesislerimizde yeteri kadar pişmiş bir takım var. Üst sıra mücadelesindeyiz. Üst sıra takımlarıyla oynuyoruz ve kendisini ispat etmiş takımımızdan mutlak beklentilerimiz var.
Ve rakibimiz tam dişimize göre olması gereken bir takım, VE takımınız dökülüyor, VE boynumuzu eğerek bizi evlerimize uğurluyor...
Burada gurur duyulacak bir şey yok. Burada coşkuyla oyuncuları tribüne çağıracak bir durum yok. Eziklik psikolojisidir bu. Yenilgiye alışmak ve yenilgiden hazzalmak.
Taraftar her zaman takımın yanında olmalı, sevinmemek için sevmemeli amenna. Ama takımın yanında olmak, sevinmemek için sevmemek demek, bu arkadaşları hep 'olumlu şekilde' bağrımıza basmak değildir. Biz taraftarız, UYARI vazifesine sahibiz. Bu uyarıyı sadece yönetimle anlaşamadığımız zamanlarda değil, psikolojik olarak da üstün olmamız gereken maçların sonunda göstermeliyiz.
"Çuvaldız" olarak algılansın bu söylediklerim.

"Erzurum Spor Camiası" olarak hepimize gerek çuvaldız. Gerçekten ve temiz yüreklilikle çuvaldızı az biraz; hoca kendisine, yönetim kendisine, malzemeciler kendisine, oyuncular kendisine, biz taraftarlar kendimize batırdığımızda ikinci yarı ve sonrası için umut var demektir.
Selâmetle

-Faruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET-

Kasım 29, 2012

Geçen sezonki performansa 'fark' attık

Spor Toto 3. Lig'e ilk yükseldiği sezonun ilk haftalarını hayli sıkıntılı geçiren Erzurum Büyükşehir Belediyespor, yeni sezonda adeta kabuğunu kırdı. Teknik Patron Taşkın Güngör'le birlikte geçen sezona nazaran bambaşka bir yolda seyreyleyen Dadaşlar'ın iki sezonluk istatiksel verileri oldukça dikkat çeken farklılıklar içeriyor.

Erzurum kentinin futboldaki gözdesi Erzurum Büyükşehir Belediyespor, şampiyonluk parolasıyla girdiği ligde, geride kalan 13 haftada üst sıralara ağırlığını koymuş durumda. Büyük ölçüde yenilediği kadrosuyla başlangıç yaptığı 2012-2013 sezonunda Taşkın Güngör yönetiminde zirveye kanatlanan Palandöken Kartalları, puan sıralamasında rakiplerinin bir bir üzerine çıkarken, geçtiğimiz sezonki performans göz önüne alındığında "kendi kendine" de puansal üstünlük sağlıyor.

13. HAFTA İTİBARİYLE...

Hasan Çelik yönetiminde girilen, sonrasında Faik Demir'le yola devam edilen 2011-2012 sezonunun 13. haftası itibariyle oynadığı 12 maçtan (1 hafta bay geçildi) 3 galibiyet, 4 beraberlik ve 5 mağlubiyet alarak 13 puanla ligde 14. sırada bulunan Erzurum ekibi, yeni sezonun geride kalan 13. haftasında ise çok farklı bir konumda.

-Aradaki Puan Farkı 14-

13. hafta itibariyle 8 galibiyet, 3 beraberlik, 2 mağlubiyetle 27 puan toplayan Erzurum Büyükşehir Belediyespor ligde 5. sırada bulunuyor. Geçen sezonun bu zaman diliminde 5. sıradaki Siirtspor'un 6 puan gerisinde olan takımın, bu sezon ise bir basamak altında, 6. sırada bulunan Sancaktepe Belediyespor'la arasında 3 puanlık fark açılmış durumda.

Ayrıca yeni sezonun 14. sırasındaki takım da hemen hemen geçen sezonki sıralamadaki benzer puana sahip. Geride kalan 13 maçta Yimpaş Yozgatspor, topladığı "12 puan"la puan sıralamasında 14. konumda.

-"Averaj" Farkı-

2011-2012 sezonunda attığı 12 gole karşılık kalesinde gördüğü 13 golle "-1" averaja sahip olan Erzurum Büyükşehir Belediyespor, Taşkın Güngör nezaretinde bu sezon çıktığı maçlarda ise rakip kalelere 20 gol gönderdi. Kalesinde yalnızca 8 gol gören mavi-beyazlılar "+12" averaja sahip.

Geçtiğimiz sezon baz alınarak puan cetveline bakıldığında ise liderlik koltuğunda oturan ve sezonu şampiyon tamamlayan Hatayspor'un 13. hafta itibariyle kalesinde 8 gol gören takım  olduğu görülüyor.

Yeni sezonda Erzurum'un atma başarısı gösterdiği "20" gol ölçüsüyle bakıldığında ise geçen sezonki 3. Lig 3. Grup tablosundan sadece iki örnek karşımıza çıkıyor; 23 gol atan, 1. sıradaki Hatayspor ve 21 gol atan, 6. sıradaki Bursa Nilüferspor.

-Ligin En Az Gol Yiyen İkinci Takımı-

Maçlardan beraberlik ağırlıklı sonuçlar alarak başladığı 2012-2013 sezonunda sonradan açılan ve art arda aldığı galibiyetlerle adım adım zirveye koşan Erzurum Büyükşehir Belediyespor'un en önemli özellikleri arasında savunma kurgusu geliyor.

Son 9 maçından 7 galibiyer ve 1 beraberlik çıkarabilen Dadaşlar, 2. sıradaki Altınordu'yla birlikte ligin en az gol yiyen iki takımından biri konumunda...

13 maç sonunda kalesinde 6 gol gören Altınordu'yu yakından takip eden Erzurum savunması, 13 maçta 8 kez rakip forvetlere geçit verdi ve 18 takımlı grubun en az gol yiyen ikinci takımı oldu.

TAŞKIN GÜNGÖR FAKTÖRÜ

Geçtiğimiz sezon bir diğer 3. Lig takımı İnegölspor'u çalıştıran Taşkın Güngör'ün şampiyon yaparak üst lige taşıdığı Bursa ekibi, sezon boyunca deplasman maçlarında kalesinde yalnızca 6 gol görmüştü.

Taşkın Güngör'ün takımı ayrıca 2011-2012 sezonunda profesyonel liglerde deplasmanlarda en az gol yiyen takım olma ünvanına ulaşmıştı.

Faruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET-

Kasım 25, 2012

Oyak maçından sonra 'zirve' yapan güven

Şükürler olsun. Haftalar sonra hatta yıllar sonra ilk kez "takır takır" top oynayarak maç kazanan izleyenleri korkuya düşürmeden galip gelen bir Erzurumspor maçı seyrettim.. Takım tam anlamıyla oturmuş ve savunmanın sağlamlığı takım orta alanda da ileride de diriyken daha da güzel oluyor..

Fatih Arat süperdi. Kaliteli forvet işte budur. Attığı iki şık golden daha enfesini ise hakem ofsayt gerekçesiyle vermedi.. Çok çalışkan ve sorumluluk alan forvet Fatih. Kanatlara koşuyor top çalıyor ve top servisini iyi yapıyor. İleride organize olamadığımız maçlarda ise tek kalıyor ve sönük kalıyor haliyle. Ama bu maçta çok iyiydi orta sahamız. Emin'i çok beğendim.. Orta alanda en belirgin özelliğimiz ise çok top çalıyor oluşumuz. Kritik bölgelerde çok iyi hamlelerle fazlasıyla top kapan bir ekibiz. Bu konuda Muhammet Fettahoğlu hem çaldığı hem de servis ettiği toplarla önplana çıkıyor. Canını dişine takarak oynuyor geleceği çok parlak bu çocuğun.
Savunmamız ve kale ise her zamanki gibi...

Attığımız ikinci golde Fatih'in güzel yükselişi ve klas vuruşunun öncesindeki paslaşmalar ve Cabir'in iyi ortası da o atağı tamamiyle "takım olarak atılan gol" sınıfına soktu adeta. O gol bir yere not edilmeli...

Bu takım artık rüştünü gerçekten de ispat etti. Bu hafta rakiplerin puan kaybetmemesiyle pek kazançlı çıkmadık ama oynanan futbol ve skor umutları "zirve"ye çıkardı. Aradaki puan farkını da iyi açtık aslında. 5. sıradayız ve 6. Sancaktepe'ye 3 puan takıyoruz. Darıca ve Altınordu ise elbet takılacaktır.. Emre maçından sonra iç sahada Altınordu'yla sonra Darıca'da yine iç saha gibi bir maçta Darıca'yla oynayacağız. Devre sonlarına doğru bu maçları kayıpsız atlatırsak bu hava bizi sezon sonuna kadar götürür...

Kardelen TV'ye de ayrıca teşekkürler.. Ancak deplasman maçlarımızda olsa "tanımıyorlardır" diyerek es geçebiliriz ama Erzurum kanalında Erzurum takımının oyuncularının isimlerini hatalı söylemek ve hatalı yazmak kabul edilebilir bir şey değil. Yeni oldukları için teknik hatalar mutlaka olur olacaktır da ama bunlar "hata" değil ne yazık ki..

Takımımız taş gibi. Bundan sonra rehavete kapılmadan istikrarlı bir gidişat gerekli.. Devreye de 4 hafta kaldı sanırım. Bu 4 maçı da kayıpsız atlatırsak ikinci yarıya çok başka şekilde başlar ve götürürüz. Özellikle Altınordu ve Darıca maçları..

Bir de geçen sezonun sonlarında yaptığımız zirve hesaplarını şimdi ilk yarının ortalarında yapıyoruz bu çok büyük bir aşama ve çok büyük bir fark.. Bu farkın "mimarı"na yani Taşkın hocaya ayrıca teşekkürler..

Sezon sonunda bize coşku yaraşır..

-Fâruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET-

Kasım 12, 2012

İyi yoldayız...

İki haftadır sahanın ofansif anlamda yıldızı Güner, defansif anlamda Lokman oluyor. Defansif kurgumuz da çok iyi.. Grubun en az gol yiyen ikinci takımıyız. Maçtaki golü de İsmail'in hatalı pasıyla yedik, bireysel hata harici zor gol yiyen takımız. Anlaşılan Taşkın Güngör kendisini "Türkiye'nin Lucescu'su" olmaya adamış. İyi defans yapan, mücadeleci ve kazanmasını bilen, zirveye oynayan ekipler ortaya çıkarıyor. Ancak Lucescu'ya bu ülkede nasıl her puan kaybından sonra sövüldüyse, şampiyonluklar hatta Avrupa Kupası dahi kazansa da Türkiye'de, skor kötü olunca "defans oynatıyor, kovulsun bu adam" dediler, dediler ve şampiyon yaptığı iki takımdan birden kovdurdular adamı.. Şimdi Ukrayna'yı uçuruyor. Yani "değer" bilmek lazım.

Takımımız son 7 maçtan 6 galibiyet çıkardı. Profesyonel liglerde şampiyonluk havasını yıllar sonra ilk kez bu kadar erken yaşıyoruz.. İnşallah devamı gelir.

Tabii eksikler de çok. Golü kalemizde görene kadar sahada çok kötü bir Erzurumspor vardı. Golden sonra tam tersi oldu, orta sahada çok kritik yerlerde çok sayıda top çaldık rakipten. Bunları gole çevirebilseydik farka koşacaktık..

Oynayan oynamayanı aratmıyor. Teknik kapasitesi orta seviyede olan ancak mücadele kapasitesinin üst düzey olmasıyla bu açığı kapatabilen bir takımımız var. Bu iki özelliği dengelersek o zaman harika olacaktır işte..

Ayrıca yine yıllar sonra ilk kez 11. hafta itibariyle maç başı puan ortalamamız 2,0 oldu. Bu seviye zirveye oynatır. 2 ve buçuk arası puan ortalaması bizi şampiyon yapar.

Bir de şöyle bir şey var; zirvenin en iddialı 3 takımı olan Kahramanmaraş, Sancaktepe ve Keçiörengücü'nü puan sıralamasında altımıza almış durumdayız.
İyi yoldayız..

Fâruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET

Erzurum 2-1 Sancaktepe [HABER]

Spor Toto 3. Lig 3. Grup'ta zirveyi yakından ilgilendiren zorlu müsabakada Erzurum Büyükşehir Belediyespor, 1-0 mağlup duruma düştüğü maçta Sancaktepe Belediyespor'u Fatih Gültekin ve Güner Okay'ın golleriyle 2-1 mağlup etmeyi başardı. Oynadığı son 7 maçın 6'sında sahadan galip ayrılarak puanını 23'e yükselten Palandöken Kartalları, zirve yolunda önemli bir engeli daha aştı.

Dadaşlar rakip tanımıyor... Lige beraberliklerle giriş yapan ve şampiyonluk yolunda kaptırdığı puanlarla taraftarlarını endişelendiren Mavi-Beyazlı Erzurum temsilcisi, son haftalarda art arda aldığı 3 puanlarla parmak ısırtıyor. Taşkın Güngör'ün önderliğinde çıktığı 11 maç sonunda ligin en az gol yiyen ikinci takımı olma hüviyetini yakalayan Erzurum Büyükşehir Belediyespor gözünü zirveye dikti.

CABİR'SİZ ORTASAHA, DEDE'SİZ SAVUNMA

Müsabakaya takımın iki  kaptanı Cabir ve Dede'den yoksun olarak başlayan Dadaşlar, maçın  ilk 15 dakikalık zaman diliminde hayli tutuk bir görüntü sergiledi. Dakikalar 17'yi gösterirken savunmada hazırlık pasları esnasında İsmail Türkaslan'ın kritik bölgede topu rakibine kaptırması ve Sancaktepe Belediyesporlu Doğan Ateş'in yaklaşık 35 metreden aşırtma vuruşunun ağlarla buluşmasıyla gelen beklenmedik gol kısa süreli paniğe neden olsa da Erzurum ekibi çabuk toparlandı. Yaklaşık 8 bin taraftarının desteğini arkasına alarak ataklarını sıklaştıran ve beraberlik için Sancaktepe kalesini abluka altına alan Erzurum Büyükşehir Belediyepor, sol kanattan aldığı topla ilerleyen son haftaların formda ismi Güner Okay'ın ceza sahasına yaptığı ortayı rakip savunmacı Uğurcan Arslantürk'ün elle kesmesi sonucunda penaltı kazandı. 25. dakikada topun başına geçen Fatih Gültekin'in kaleciyi ve topu ayrı köşelere göndermesiyle birlikte skora denge geldi: 1-1.

Golden sonra oldukça morallenen ve kontrollü oyunla rakip kaleye yüklenen Erzurumlu futbolcular, takımın geriye yaslandığı bir bölümde ikinci golü buldu. 43. dakikada rakip Sancaktepe'nin atağını önleyen kaleci Lokman'ın yaptığı isabetli degaj, sol kanatta Güner Okay'ı hareketlendirdi. Güner'in iyi kontrolle önüne alıp ceza sahasına kadar sürdüğü topu sol ayağıyla kalecinin uzanamayacağı köşeye bırkamasıyla birlikte Kazım Karabekir Stadı'nı dolduran binlerce taraftar bu defa öne geçmenin coşkusuyla ayaklandı: 2-1.

İKİNCİ YARIDA DEVREYE GİREN HAKEM FAKTÖRÜ

Güner'in şık golüyle kapanan ilk devrenin ardından ikinci yarıda Sancaktepe Belediyespor'lu oyuncuların beraberliği sağlamak için baskılı oynaması oyunu korakor bir hale getirdi. İkinci yarının henüz 9 dakikalık dilimi geride kalmışken rakibiyle girdiği ikili mücadele sonrasında hakemin ikinci kez elini cebine atarak Zafer Doğan'ı çift sarı kartla oyun dışına göndermesi ortalığı bir anda karıştırdı.  Taraftarların hakeme yönelik yoğun tepkileri esnasında oyunu terk eden Zafer Doğan ise Erzurum'daki son iki maçta kırmızı kart gören ikinci oyuncu oldu.

Kahramanmaraş Belediyespor maçında oyunda 1-0'lık üstün durumdayken Cabir'in kırmızı kartla oyun dışında kalmasından sonra üstünlüğü rakibe kaptırarak kalesinde gördüğü 2 golle sahadan mağlup ayrılan Erzurum Büyükşehir Belediyepor, bu kırmızı karttan sonra taraftarlarına yine "acaba maç yine mi dönecek?" dedirttiyse de oyunun geri kalan bölümünde daha hırslı görüntü çizen mavi-beyazlı oyuncular kalesini gole kapamayı bildi.

TAŞKIN GÜNGÖR TRİBÜNE GÖNDERİLDİ

Oyunun en kritik anlarında hakem Nuri Karahançer'in faul çaldığı her pozisyonda sarı kartına başvurması taraftarlar ve Erzurumspor yedek kulübesi tarafından tepkiyle karşılanırken bir pozisyon sonrası hakeme sert şekilde tepki gösteren Taşkın Güngör tribünlere gönderildi. Bu dakikadan itibaren oyunu forse eden Dadaşlar, savunma ve kaleci Lokman Atakol'un başarılı hamleleriyle Sancaktepe ataklarını sonuçsuz bıraktı ve 90+4. dakikada hakemin maçı bitiş düdüğünü çalmasıyla birlikte bu kritik virajı da kayıpsız olarak dönerek 3 puana ulaştı.

SON 7 MAÇTA 6. GALİBİYET

3. Grup'ta şampiyonluğun en iddialı ekiplerinden olan Erzurum Büyükşehir Belediyespor, son 7 haftada oynadığı iç ve dış saha maçlarından tam 18 puan çıkardı. Ligin 4. haftasında Kocaelispor deplasmanından 3-2'lik mağlubiyetle ayrıldıktan sonra sırasıyla Arsinspor (2-0), Diyarbakırspor (1-0), Elazığ Belediyespor (2-0) ve Mardinspor (3-0) maçlarını gol dahi yemeden kayıpsız atlatan Palandöken Kartalları, 9. hafta müsabakasında kendi sahasında 1-0 öne geçmesine rağmen son saniyede yediği golle Kahramanmaraş Belediyespor'a 2-1'lik skorla mağlup olmuştu. Kahramanmaraş maçından sonra toparlanan Erzurumspor, İstanbul deplasmanında Beylerbeyi'ni 1-0'lık skorla mağlup ettikten sonra Erzurum'daki Sancaktepe Belediyespor maçından da galip ayrılarak oynadığı son 7 maçın 6'sında sahadan galibiyetle ayrılmayı başardı.

BİR KRİTİK VİRAJ DAHA: KEÇİÖRENGÜCÜ

Son haftaların formda ekibi Erzurum Büyükşehir Belediyespor'un ligin 12. haftasındaki durağı ise Ankara olacak.

Geçtiğimiz sezon İkinci Lig'e çıkma fırsatını Play-Off maçlarında kaçıran ve bu sezon ligin favori ekipleri arasında gösterilen Keçiörengücü deplasmanına çıkacak olan mavi-beyazlı Erzurum ekibi, Cabir ve Zafer'den yoksun olarak mücadele vereceği bu zorlu karşılaşmadan iyi bir neticeyle ayrılarak Erzurum'a dönmenin hesaplarını yapıyor.

Rakip Keçiörengücü, 11 maç sonunda topladığı 20 puanla ligin 7. sırasında bulunuyor.

-Fâruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET-

Kasım 05, 2012

Kötü oyun, harika gol, kritik üç puan: Beylerbeyi-Erzurum

Skora göre, sıralamaya göre matematik hesabı yapılmaz futbolda. Her takım, her takıma takılır, takılabilir. Ve tekrar söylüyorum; Erzurumspor'un yakın geçmişine baktığımızde hep şu "orta sıra-alt sıra" takımlarına maç ve puan kaybedişlerimizle dolu istatistikler var.. Geçen sene grubumuzda küme düşen takımlarla oynadığımız maçlara ve oralarda kaybettiğimiz puanlara da bakabiliriz en yakın örnek olarak.

*
Maçla ilgili tek söylenecek cümlem şu olur aslında: Bu tür oyunla şampiyon olamayız ama bu tür galibiyet(ler)le şampiyon olabiliriz. Kötü oynadığımızda da kazanabiliyorsak, bu bir aşamadır. Kötü oynarken kazanmak, anahtardır.

Evet; takım bugün gerçekten kötüydü.. Üç pas yapamadık maç boyunca. Beylerbeyi de iyi değildi.. Ama orta sahada çok diri bir takım görüntüsü verdiler. Savunmamızın arkasına da tehlikeli toplar attılar birkaç defa. Savunmalarında Samet'in olmayışı o bölgede tandemi sakat bırakmıştı. Ama bu tür maçlarda kilit oyuncunuz olmalı ve kapıyı açmalı işte.. Bu kilit oyuncu Beylerbeyi'nin sol kanattaki 10 numaralı oyuncusuydu. İlk başta ismen tanıyamamıştım kendisini, geçtiğimiz sezonki Beylerbyi maçmızda da çok önplandaydı ve penaltıdan golü bu futbolcu atmıştı, o zaman 11 numara giyiyordu.. Hakkı Şimşek..
Gerçekten harika futbolcu. Onun bireysel çabalarıyla sol kanattan çok geldiler. Hatta ikinci yarı tamamen ona çalışarak kendi sağ kanatlarını da ona destek için sol-ortaya yasladılar.  Taşkın hoca ikinci devre Hakkı'nın bölgesini daha kalabalık tuttu markaj için ve etkili de oldu. Ve ikinci yarı Hakkı'ya destek için boşalttıkları sağ kanatlarından, bizim sol kanadımızda oynayan Güner'le çok geldik.
Sonra Musa girdi, GÜner sağa gitti, sağdaki ilk topla buluşmasında enfes bir gol attı..

Kilidi onlarda Hakkı açamadı, bizden Güner açtı. Bu tür "bireysel" yetenekler kilitlenen oyunlarda, kötü oynanılan maçlarda bir anahtar işte.. Maçı alıp takımı havaya sokup lig boyunca iyi bir rüzgarın oluşmasını sağlar belki de..

İstanbul'daki bu kötü fobiyi yenmemiz harika oldu.. 9 yıl+81 dakika bekledik bu sevinç için..

*
Bireyselde Güner haricinde Lokman Atakol bu maçın diğer yıldızıydı. Cepheden gelen şutlar olsun, yan toplar olsun hiç sektirmedi hepsini hatasız olarak kontrol etti. Takımın en tecrübelisiydi ve tecrübesinin hakkını verdi adeta.
Savunmamızda Dede Çelik parmak ısırttı.. Duvar gibi defans yaptı.
Beklerimiz pek ileri çıkamadı. Sadece, ikinci yarıda Beylerbeyi'nin takım olarak Hakkı'ya çalışarak kendi sağ kanatlarında bıraktıkları açıklardan faydalanarak Samet çıktı birkaç kez.. İyi de hücum yapabildiğini gösterdi ama ağır sanki biraz. Zafer'se ilk yarı perişan oldu resmen Hakkı karşısında. Gümüşhane maçında  Yılmaz'ın solda Samet'e yaşattığını bu maçta Hakkı sağda Zafer'e yaşattı.

Ekrem Sütçü orta göbekte pek verimli olamıyor. Mücadele fazla olunca bireysel yeteneklerini göremiyoruz, bu maçta da öyle oldu. Ofansa daha yakın bölgede olsa, forvet arkasında daha verimli olabilir sanki.. Yada biraz dinlendirmek gerek kulübede.
Orta göbekte ise "kötü" bir Cabir'i bile aradık gerçekten.. O bize çok lazım.

Çift forvet çıktık ama yine tek forvettik, Fatih Arat Güner'le değişken olarak sağ ve sol açıkta oynadı hücumcu olarak. Santrafor oyuncusu kanatlarda bu kadar kalırsa heba olur, bu da öyle oldu.. Çok top ezdi. Hatta fazlasıyla "çok".. Saç baş yolduk tribünde resmen.. İbrahim İdiş de tek forvet olarak bekleneni veremedi. Hava toplarının hiçbirin ialamadı. Yan toplarda da ağır kaldı..

Ben oynanan oyunu beğenmedim ama skoru çok beğendim. 5-0''lık galibiyetle eşdeğer bu bence.. Kötü futbol, süper bir gol, kritik çok kritik üç puan..

-Fâruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET-

Ekim 01, 2012

Ne umduk ne bulduk..

Ne umduk ne bulduk..

Maçtan evvel Kocaeli taraftarlarının "en kritik maçımız, ya bu olacak ya da olmaycak" gözüyle baktıkları kritik maçtı.. Bizim açımızdansa malum "rakip genç takım rahat geçeriz" beklentisi..

Maç başladığında da bizim beklediğimiz yönde gidebilirdi maç, 2. dakikada Musa'nın ortasında Cabir'in iyi kafa vuruşu vardı az farkla auta giden, o gol olsa rakip daha neyin ne olduğunu anlamadan biz maçı koparırdık ancak olmadı ve Kocaeli dakikalar ilerledikçe direncini artırdı.. 15. dakikadan sonra zevksiz bir orta saha oyununa dönmüştü maç.. Tam 40. dakikada bizimkiler kıpırdadı birkaç atak yapma eğilimindeydi ki (ilk kornerimizi de bu dakika içerisinde kullandık) 44'te 99 numaralı 19 yaşındaki Emre Akgün'ün çok iyi sürerek savunmamızın arkasına attığı topta yine 19'luk Doğan Karakuş'un ceza sahası dışından alıp altı pasa kadar sürüp attığı golle yenik duruma düştük.. O pozisyonda Fatih'in arkadan iyi markajı vardı tatlı sert müdahelelerde de bulunmuştu, o sırada kaleci İlker çıkıp alan daraltacağına geri geri gidince ve en son kale çizgisine kadar sokulup "e vur da at artık şu golü" dercesine hareket edince Doğan'a da sağ köşeye vurmak kaldı.. Bu çocuk sezon başında başka takıma gidecek, Kocaeli'yi istemiyor felan diye çok yazılıp çizildi ama Kocaeli'de bu sezon da pişip yakın gelecekte çok iyi yerlere adımını atar. Üçüncü Lig'in çok üzerinde. Hakeza 99 numaraları Emre de öyle. Hem top kapıyor hem çok hızlı hem de harika ara paslar çıkarıyor, attıkları gol gibi Emre-Doğan ikilisinin çok tehlikeli 2-3 tane de ofsayta takıldıkları pozisyonlar vardı..

İkinci yarının hemen başında ön libero olarak oynayan ve orta sahada en çok mücadele eden oyuncumuz olan Muhammet Fettahoğlu'nun yerine Oktay, sahada kendisinden önce göbeği koşan "kilolu bir yıldız görünümü" veren (Sergen Yalçın akla getirilebilir) Musa Ballı'nın yerine de İbrahim İdiş girdi.. Sol kanadımız zaten belirsizdi, Musa sağa gidiyor, sağdaki Emrah yine sağda kalıyor, ortadaki Ekrem boş kalan sol açığa değil yine orta sahada mücadele ediyor felan.. O bölgede ne oynatmaya çalıştı hoca anlamadım. Boş kalan o kanattan zayıf bek Mehmet Öztonga'nın üzerine çok geldiler 10 numaralı oyuncuları Berkay Arslan'la.. Musa-İbrahim değişikliğinden sonra İbrahim forvet-sol oynayınca bizim o kanat iyice düştü.. Oktay'ın top kullanma becerisi nefes aldırdı yine  orta sahaya ama yetersiz kaldı o da.

Oktay orta sahanın en teknik ismiydi. Fizik olarak, ikinci yarıda oyuna girmiş olmasına rağmen 75'lerde iflas etmiş olmasa tekniği ve ortadan içeriye gönderdiği orta ve şutlarla "en etkili oyuncumuzdu" diyebilirdik.. Sonradan girenlerin en iyisiydi diyebiliriz yine de.

İkinci yarı rakip kaleye yüklenme çabalarımız esnasında (60larda) soldan Ekrem'den aldığı pasla kaleye harika bir şut çıkardı Oktay, kaleci güçlükle kornere çeldi ve tam "takım rayına girer, bu ateşleyici güç olur" dediğimizi bu pozisyonun devamında Ekrem korneri kullandı, yine kornere çıktı, korner atışında topu yine ön direğe gönderdi ve savunmalarından çıkan topla kalemize kontradan gol geldi.. İlk goldeki gibi "tam silkinebileceğimiz" anda acemice gol yedik.. Sağ kanadımıza doğru gelen topa Mehmet Öztonga'yla Doğan Karakıuş yöneldi, Doğan hava topuna çıkar gibi yaptı, Mehmet'te bunu yedi, zıpladı ve ıskaladı.. Doğan da taktiğinin işe yaramasının verdiği gazla olsa gerek topu harika sürdü, arkadaşına verdi  oda müsait pozisyondaki Doğan'a tekrar aktardı ve gol..

Sonra yine ilerde kalabalık ama ne yaptığını bilmeyen bir Erzurumspor..
Oyunun bir bölümünde Ahmet Baykal-İbrahim İdiş-Emrah İnanç ve Fatih Arat'la, yani kadromuzda bulunan tüm ofans oyuncularımızın sahaya sürüldüğü anlarda da bu keşmekeşlik genel manada devam etti.

Yalnız, sağ açık-forvet gibi oynayan Emrah İnanç  bence bu maçın kilit adamıydı. Gollerde Doğan Karakuş'un değil onun ismi yazılıyor da olabilirdi maç sonunda...
Bu arkadaş bu takımda gol atar, belki çok da atar ama iyi bir golcü/bitirici değil bunu gösterdi. İki yarıda da "tam pozisyon" diyemeyeceğimiz ancak az biraz futbol zekasını kullansa çok iyi bir gol pozisyonu oluşturbilecği en az 7-8 top geldi ayağına.. Her vuruşu olumsuz oldu.. Çok iyi vurdukları da oldu, ikinci yarıda bi şutu gerçekten jeneriklik gol olabilecek bir pozisyondu ama olmadı, daha doğrusu olduramadı..  Ya yanlış vurdu, ya vurmaması gereken yerde vurdu, ya da vurmayı biraz daha beklese yahut pas verse daha etkili olabilecek anda vurdu.. Gol olsa "çok iyi yaptı" diyebilirdik ama olmadı hiçbiri de olmadı. O yüzden diyorum; Emrah gol atar, belki fazla da atar ama golcü değil, iyi bir golcü değil. Kanat oyuncusu da değil..

Üçüncü golde yine Emre Akgün vardı. Dede'yi pazara göndererek çalımladı, oyuna sonradan giren 23 numaraları Melih Ahmet'ti sanırım, ona bıraktı o da soldan sokuldu, 5-10 metre de topu sürdü ve golü attı.. İlk kez bir Erzurumspor maçında kalkıp staddan gidesim geldi.. Bireysel anlamda bir şeyler var ama takım makım yok sahada çünkü.. Resmen ezildik kaldık o genç Kocaeli'nin eforu altında.

Üçüncü golün tıpkısını 1-2 dakika öncesinde kaçırmışlardı zaten.. Cabir orta sahada Emre'ye kaptırdı, sonra Dede aldı, sonra onun da ayağı kaydı düştü Emre sağ kanada yolladı, Berkay çok tehlikeli pozisyonda vuracakken geriden "ölümüne depar"la gelen Cabir yatarak topu kornere çıkardı..

Cabir demişken..
Biz Cabir'i koşusunun, azminin yanısıra çok iyi top yapmasıyla sevmiştik. Ayağına top çok yakışıyordu ve çift yönlü de oynyabiliyordu. Şimdi sadece ileri geri koşuyor.. Genç herkes yapar bu koşuyu, aradan sivrilten "bilek kıvraklığı" oluyordu Cabir'i ama artık o özelliğini kaybetmiş sanki.. Hüseyin Çimşir olmuş Cabir. Koşuyor, toplarıysa sadece sağa ve geriye verebiliyor. Top tutma, atağın yönünü değiştirerek topu diğer kanada yollama, ileriye pas, derinliğine pas, top sürebilme.. Hak getire.
Bizim Cabir bu değildi. Bu seviyede gerçekten Üçüncü Lig'de her takımda oynar ama seneye kontenjan oyuncusu olarak "her" Üçüncü Lig takımında kadroya direkt olarak yazılır mı bilinmez. Oktay Gümüş Adana yorgunu muydu bilmiyorum ama performansını 90 dakikaya yayabilirse bence o "Cabir'den daha Cabir!"

*
Son dakikalardaysa inanın biz gol attık diye sevinecek hiçbir şey yok. Biz atmadık çünkü rakip yedi. Hele İbrahim İdiş'in golü.. Ortalama olarak "19'luk" rakibin tecrübe eksikliğiydi o gol. İbrahim'in uzak mesafeden vuruşunu kaleci konsantrasyon eksikliğiyle aldı içeri. (topun çok iyi bir noktaya gitmesinin de etkisi var biraz diyelim)
İkinci golümüz de; artık tamamen geri yığılmış ve 10 kişi oynayan Kocaeli savunmasına karşı sağ taraftan Zafer'in bireysel çabalarıyla getirerek önünü çok iyi açıp içeriye göndermesiyle geldi. Fatih önce çok iyi yükselerek vurdu, kaleciden dönen topu (kaleci tecrübeli olsa ya tutardı yada alanın dışına tokatlar veya yumruklardı o topu) Fatih bu kez tam ayağına oturtarak çok sert bir vuruşla ağlara yolladı..

Maç böyleydi.. Haberini girdiğimizde dakika dakika maçta ne oldu onu da aktaracağızdır oraya zaten..

Oyuncular bazında bakarsak;
Maçı benden başka izleyen bir Dadaş varsa söyleyebilir mi yoksa ben mi kaçırdım; Acaba kalecimiz İlker Günay hiç top tuttu mu? Kalede duruşuyla sırıtmadı gerçi ama maçı istatiksel olarak izleyen biri olsa da söylese Kocaeli'nin kaleyi her bulan şutu gol mü oldu acep? Başka tehlikeli pozisyonları oldu ama dışarı vurdular sanırım hep. İlker'in kurtardığı veya topu üzerine vurdukları oldu mu? Ben belki de yorgunluktan olsa gerek hatırlamıyorum. Çok not aldım, onların arasında da yok..

- Savunmada Fatih Gültekin'in kumaşı sağlam. İlk yarı en umutlu yönümüz defans anlayışıydı zaten.  Golü yemesek ikinci yarıda Muhammet'i çıkarmz ve ön liberolu, zaman zaman 5'lenen defansı bozmazdı hoca.. Ama yine de yanlış yaptı, Muhammet Fettahoğlu değil Cabir'in yerine girmeliydi Oktay Gümüş. Muhammet'le eminimki o kadar basit kontralar yemezdik ve Dede bu kadar sırıtmazdı mevkisinde..
- Evet, Dede de o kadar abartılacak bir yapıda olmadığını gösterdi bu maçta.. Yani iyi bir Üçüncü Lig defans oyuncusu, Üçüncü Lig seviyesindeki forvetlere karşı iyi ama üst lig kumaşında bir Doğan Karakuş karşısında adeta dağıldı... Çok kolay çalım yiyor. Özellikle vücut çalımları genelde savunmaya yardıma gelen ofans veya kanat oyuncularına atılır, bu maçta hep Dede yedi vücut çalımlarını. Savunma oyuncusu vücut çalımı yemez. Hakeza ikinci goldeki kontrada da Mehmet'in o hava topunda yediği bir vücut çalımıydı. Sen savunma oyuncusuysan, boyun kısa olsa bile ve o zor bir hava topu da olsa yememelisin bu "numarayı".

Ama yedik işte.
Sadece biz değil Taşkın Güngör de yemiş oldu.
Geçtiğimiz sezon İnegöl'de tüm sezon boyunca deplasmanda sadece 6 gol yemiş bir takmım teknik direktörü olarak gelmişti bize. Çok iyi bir kariyer verisi... Ama Adana ve Kocaeli olarak, yani sadece iki deplasman maçında 5 gol yedik. "Adana güçlüdür onu sayma" demeyeceğim çünkü Kocaeli de ona nispeten "daha güçsüz" konumuna girecek ve orantıyı eşitleyecek. Futbol biraz da matematikse; evet iki maçta 5 golü hem biz hem de hocanın kariyeri yedi. Yemeye de devam eder mi bilinmez, bu savunma kurgusu da oyuncuları da onun eseri sonuçta.

- Yine defansta, sağ bekimiz Zafer Doğan kötü değildi. Ahım şahım da değildi ama kötü de değildi. Sol kanadımızsa önden destek olmadığı için midir bilinmez, çok sırıttı. Beğenmedim Öztonga'yı. Gümüşhane maçını da izlemiştik, orada da diğer sol bek olan Samet evlere şenlikti...
Haydi hayırlısı.

- Orta alanda Musa'dan çok şey beklerdik.. Hocanın onu neden yedek kulübesi tarafında daha çok tercih ettiği belli oldu.. Oynadı yine, bir şeyler de verebilirdi o kapasiteye sahip ama onun kapanıp 2-3 hafta full idman yapması lazım. Geçen sezonun yarısını boş geçirdi biliyoruz da yaz dönemini de mi idmansız geçirmiş? Bu ağırlıkla olmaz. Kanat oyuncusu olamaz en azından. Forvet arkasında bi yerde olsa Alex gibi idare edilirdi orta saha göbek oyuncularının daha fazla sorumluluk almasıyla en azından ama kanat oyuncusu olmaz böyle. Bence Dede de Musa da bir süre daha yedek soyunmalı. Yada Dede-Fatih Gültekin uyumu sağlanmalı. Birbirlerinin açıklarını kapayamıyorlar ve çok açık alan bırakıyolar aralarında. Bu ikisi ön liberosuz oynayamaz bu halde. Geriye düştüğümüz maçlarda sıkıntı yaşarız yada.

- Yine geçen maçlarda genel olarak beğenilen Ekrem Sütçü de oyunun belirli kısımlarında yerden ve savunma arkasına attığı paslarla etkili olmaya çalıştı ama o ara pas yeme açığını çok iyi kapadı Kocaeli defansı, orta sahalarıyla ortaklaşa olarak. Ekrem'e karşı o bölgede biraz daha sert ve önde basarak çözdüler meseleyi. Ofansa pek katkı sunamadı (özellikle ikinci yarıda kilidi açmaya çalıştığımız dakikalarda) Ekrem. Etkisizdi..
Taşkın hocanın maça son hamlesi olan Mehmet-Ahmet Baykal değişikliğinden sonra sol beke yakın bir pozisyonda oynadığını/oynatıldığını da belirtelim Ekrem Sütçü'nün.

- Oktay-Emreh İnanç yukarıda belirttiğim gibi.

- Sonradan giren İbrahim İdiş'se iki maçtır oyuna girerek gol atıyor. Kalabalık ve kapanan defans arasında o kadar etkili olamadı gerçi ama performansını "ilk onbir" olarak da görmek isteyecektir muhtemelen Taşkın hoca. Önümüzdeki hafta formayı kapar büyük ihtimalle..

- Fatih Arat'a ise ayrı bir başlık açmak gerekir.
En net ve tereddüt etmeden "çok beğendim" diyebileceğim tek isimdi. Komple bir forvet. Bunun yanı sıra, beklemediğim kadar hırslı ve azimli. Her yediğimiz golden sonra takımın genelinin üzerine çöken uyuşukluk bir tek onda tam tersi etki yapıyordu. Duran toplarda geri geliyor, top çıkarıyor, ileride top indiriyor, orta alana gelip top kontrol ediyor, saklıyor, pas dağıtıyor, sürekli kanatlara koşuyor pas alıyor, şut atıyor, kafaya çıkıyor, vuruyor vs.. Çok ama çok çabaladı. Çok da yetenekli.
Onu iyi besleyen bir orta saha ve arkasında iyi uyum sağlayacağı bir isim olursa (Oktay, Ekrem veya Musa olabilir) çok can yakar bu Fatih..
Formayı bugün en çok ona yakıştırdım.

*
Ayda yılda bir izleyebildiğimizden midir nedir, izlediğim zaman böyle çok konuşuyorum maçla ilgili..
Ama konuşulacak çok şey vardı gerçekten.
"Susup" hocanın hamlelerinin beklenmesi gereken de çok şey var. İyi hocaysa bu hamleleri yapar ve takımı şampiyonluk rayına sokar.

Bugünkü oyun şampiyonluğa oynayacak bir takımın oynayacağı oyun değil.
"Ama Adana maçı vardı" da denilemez. Adana'ya kök söktürdük ama ofansif olarak değil defansif olarak. Defansif oyun demek bana "ezik oyun stili" olarak yansıyor. Öyledir de.. Son saniyede attığımız bir yan top golüyle uzatmalar, yine defansif oyun ve yenilen gol var Adana'da. Mücadeledir, hırstır ona eyvallah ancak bu alt ligdeki her takımın, üst lig takımı karşısında yaptığı bir şey. Bu sebeble yorgunluktur, şudur budur denilmeden bu maçın dersini çok iyi çalışmalı hem hoca hem de takım.

Biz onlara her zaman inanırız, her zaman koşarız peşlerinden yine de. Ama futbol "sadece cefa" demek değildir. Taraftar cefasının karşılığında mutlaka "matematik" bekler.
Bu matematik saha içerisinde pas olarak olur, atak sayısı olarak, kornerler, ortalar, şutlar vs ile de olur. En hazlı matematik meselesi ise skor tabelasına yansıyan gol işidir.
Şahsen bana bu matematiği vermediler bugün. İki gol atılmış olunsa bile...

Öte yandan önümüzdeki dört haftalık fikstür kolay denilebilecek bir fikstür. Bu evreyi kazasız atlatarak önümüzdeki zorlu maçlar için moral-motivasyonu iyi seviyede yeniden sağlamış oluruz...
Peki ya atlatamazsak?

...
Neyse..
Diyeceğim o ki; bu maç ve gelecek adına umduklarımız çok başka, bulduklarımız çok çok başka oldu.

Vesselâm

- Faruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET -

Eylül 27, 2012

Maçlarımız Kardelen TV'den yayınlanacak!

Erzurum'un uydudan yayın yapan tek haber kanalı olan Kardelen TV'den Erzurumspor taraftarını sevindiren harika bir adım geldi. Üçüncü Lig'de şampiyonluğa koşan Erzurum Büyükşehir Belediyesporumuzun maçları artık her hafta Kardelen TV tarafından canlı olarak ekranlara taşınacak...

Bu sezon Erzurum'daki uyur vaziyette bulunan tüm dinamikler harekete geçiyor...

Erzurum Büyükşehir Belediyespor'un İkinci Lig hedefiyle lige giriş yaparak Erzurumspor efsanesini yeniden ayağa kaldırmak adına yaptığı hamleler tüm şehri kenetledi. Kulübe Erzurumlu işadamları tarfından ciddi miktarda bağışların geldiği, takım formaları ve stadın reklamlarla donatıldığı, kombine kart ve forma satışlarının başladığı bir dönemde atılan olumlu adımlara kayıtsız kalmayan Erzurum medyası da üzerindeki ölü toprağını attı ve Erzurum'un profesyonel liglerdeki tek temsilcisi olan Erzurum Büyükşehir Belediyespor'a aşina oldu.

KARDELEN AÇACAK EKRANLARIMIZDA

Pusula, Erzurum, Hakimiyet, Erzurum Medya gibi basın kuruluşlarının sayfalarında ağırlıkla haberler ve maç fotoğraflarını verdiği takımımızın bu zorlu maratonunda elini taşın altına koyan bir diğer kuruluş ise Kardelen TV oldu. Yeni atıldığı yayın hayatında kısa sürede hayli mesafe alan Dadaşların TV kanalı olan Kardelen TV, kulübümüzün artık iç ve dış saha maçlarını canlı olarak yayınlayacak.

Erzurum Büyükşehir Belediyesporlu yöneticilerle görüştükten sonra bu hafta TFF'yle yayın hakları konusunda irtibat kuran Kardelen ekibi, yayın konusundaki en ciddi sorun olan "teknik" yöndeki eksikliği de Doğan Haber Ajansı'yla anlaşarak giderdi.

TEŞEKKÜRLER KARDELEN!

Mavi-Beyazlı Erzurum temsilcisinin hem iç, hem de dış saha maçlarını canlı yayınlamayı düşünen Kardelen TV'nin attığı bu ciddi adım, gurbette yaşayan Erzurumspor sevdalılarını heyecanlandırmış durumda.

Hem Erzurumspor'da oynayan futbolcuların ekranlarda kendilerini Türkiye'ye ispatlamasını sağlayacak, hem de maçları izleyemeyen gurbetteki milyonlarca Erzurumlu'yu ekrana kilitleyecek olan bu dev adımı attığı için Kardelen TV ekibine, taraftarlar adına ERZURUMSPOR.NET olarak sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz.

FREKANS BİLGİLERİ

Uydu üzerinden yayın yapan Erzurum patentli Kardelen TV'nin frekans bilgileri ise şöyle;

Türksat 3A , 42.0 E
Frekans: 11593V
SR: 27500
Fec: 3/4

Haber: Faruk ARSLAN

Eylül 24, 2012

Kombineler satışta!

Erzurum Büyükşehir Belediyespor yönetimi kulübün eksiklerini bir bir gidermeye devam ediyor.

Yeni sezon öncesinde kulüp tesislerini bakıma alan ve "5 yıldızlı otel" seviyesine getiren, formaların satışa sunulması için zemin hazırlayan, formaların hem göğüs hem de sırt bölgesine reklam alımı yapan ve yapılan çalışmalarla stadın iç ve dışının uzun zaman sonra reklamlarla donatılmasını sağlayan Saim Özakalın önderliğindeki yönetim, şimdi de kombine kart konusuna el attı.

Taraftar kitlesi olarak Türkiye'nin en önemli şehirlerinden biri olan Erzurum'un hep eksik yanı olan kombine kartı satışını 2 hafta önceden başlatan yetkililier böylelikle kulübe nakit olarak ciddi bir gelir sağlama hedefinde. Taraftarlar aısından da maça giriş esnasında daha pratik bir yöntem olan kombine kartlara Erzurumlu futbolseverler yoğun bir ilgi göstermesi bekleniyor.

Şehrin önde gelen isimlerinin aynı zamanda kulübe destek amacıyla çok sayıda temin ettiği kombinelerin satış ücretleri ise şöyle;

Protokol Tribün bölgeleri: 700 TL
Maraton Tribün: 300 TL
Kale Arkası: 300 TL

Erzurum 2-0 Çorum

Spor Toto 3. Lig 3. Grup'ta mücadele eden Erzurum Büyükşehir Belediyespor kendi saha ve seyircisi önünde ağırladığı Çorum Belediyespor’u iki Fatih'inin golleriyle 2-0 mağlup ederek 3 puanın sahibi oldu.

Ligde oynadığı 2 maçta sahadan beaberlikle ayrılan ancak Türkiye Kupası'ndaki 3-1'lik Beşikdüzüspor maçıyla moral bulan Dadaşlar ligdeki ilk galibiyetine Çorum Belediyespor karşısında ulaştı.

Karşılaşmanın büyük bölümünde oyunun mutlak hakimi olan mavi-beyazlılar Fatih Arat ve Fatih Gültekin'in kafa golleriyle 3 puana uzandı. Maçın yıldızı ise bu sezon ligde ilk kez Erzurumspor formasını giyen ve 2 asist yapan Musa Ballı oldu.

NAMAĞLUP 2 TAKIMDAN BİRİ

Erzurum Büyükşehir Belediyespor bu sezon oynadığı 4 resmi müsabakada da mağlup olmayarak 3. Lig 3. Grup takımları arasında Keçiörengücü'yle birlikte namağlup unvanını koruyan iki takımdan biri oldu. Yeni sezonda 3 lig ve 1 Türkiye Kupası maçında boy gösteren Dadaşlar 2 galibiyet 2 de beraberlik aldı.

Ligde oynanan 3 maçta mağlup olmayan Kahramanmaraş Belediyespor, Altınordu ve Oyak Renault ise Türkiye Kupası'nda rakiplerine mağlup olarak ilk turda elenmişlerdi.

DEPLASMAN SEFERLERİ BAŞLIYOR

Ligde ve Türkiye Kupası'nda mağlubiyeti bulunmayan Erzurum Büyükşehir Belediyespor Perşembe günü kupada tur için Adanaspor deplasmanına gidecek. 30 Eylül Pazar günü ise ligin 4. haftasında Kocaeli deplasmanında rakip Kocaelispor olacak.

Eylül 21, 2012

Hatırlatmaya geliyoruz 2000'leri

Tarih: 25 Kasım 2000
Yer: Erzurum Cemal Gürsel Stadı.
Süper Lig'de rakibimiz Adanaspor...
Skor: 2-0

Hatırlatmaya geliyoruz...

Kupa'da rakip Adanaspor

Türkiye Kupası'nın 2. turunda rakibimiz Birinci Lig ekiplerinden Adanaspor oldu. Deplasmanda oynayacağımız maçın tarihi ise 25, 26 veya 27 Eylül olacak.

Maçların yayın hakkı ise A Haber'de.

Eylül 20, 2012

Türkiye Kupası'ndaki son maçımız

Beşikdüzüspor galbiyetiyle uzun zaman sonra yer aldığı Türkiye Kupası'nda tur sevinci yaşayan Erzurum, bundan önceki son Türkiye Kupası mücadelesini tam 9 yıl önce vermişti.

2003-2004 sezonunda 2. Lig B Kategorisi'nde mücadele veren Erzurumspor, 12 Kasım 2003 tarihinde Erzurum'da karşılaştığı Çaykur Rizespor'a ilk yarısı 2-2 biten müsabakada 4-2 mağlup olmuş ve kupadan elenmişti. Takımımızın golleri Hakan Bayraktar ve Ersan Deniz'den gelirken Rize'nin gollerini Tetteh, Ahmet Çağıran, Chukwu ve Murat Sözkesen atmıştı.

Takımımız 9 yıl aradan sonra yine bir Karadeniz takımı olan Beşikdüzüspor'la karşılaştı ve bu kez 3-1'le gülen taraf oldu.

Eylül 19, 2012

Yine 3-1...

Geçtiğimiz sezona kötü başlayan Erzurum Büyükşehir Belediyesporumuz, kabus gibi geçen ilk 5 hafta sonrasında sezonun ilk resmi galibiyetini Çarşambaspor'a karşı almıştı. Şimdi takımımızın formasını giyiyor olan İbrahim İdiş'in golüyle 1-0 mağlup duruma düşen takımımız sonrasında 3 gol bularak sahadan 3-1 galip ayrılarak derin bir nefes almıştı.

O maçta ilk kez Erzurumspor forması giyen Musa Ballı harika oyununu maç 2-1'ken attığı golle taçlandırarak takımımızın üçüncü golünü atmıştı.

Bu sezon..
2 haftalık beraberlik serisi ve oynanan kötü futbol..
Çıkış arayan bir Erzurumspor ve "yine 3-1"..

Karşımızda yine bir Karadeniz takımı, yine 1-0 mağlup duruma düşüş ve yine 3 gollü geri dönüş.
Yine 3. gol Musa Ballı'dan ve yine Musa Ballı'nın bu sezon takımımızla ilk maçı.

Geçen sezondan tek fark var; bu sezon daha erken uyandık!
Ve geçen yılki gibi mağlubiyet serisi olan değil, 3 maçta hiç mağlup olmamış bir takımımız var...

Haydi..
1-0 geriden gelip LİGİ 3-1 alalım ve 3. golümüz ŞAMPİYONLUK golü olsun...

Fâruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET

Eylül 17, 2012

Rakibimizi Tanıyalım: Beşikdüzüspor

* Geçtiğimiz sezon Taşkın Güngör'ün İnegölspor'unun olduğu grupta ligi 9. sırada tamamlayan Trabzon temsilcisi Beşikdüzüspor'un kadrosunda ağırlıklı olarak Karadenizli oyuncular bulunuyor.

* 2011-2012 sezonunda takımın formasını en uzun süre giyen ve takımın en golcü ismi olan defans oyuncusu Emre Kara, sezon sonunda Kahramanmaraşspor'a transfer olmuştu.

* Yaz transfer döneminde 9 oyuncuyla yollarını ayıran mavi-beyazlı Trabzon ekibi, yine Karadenizli oyuncu ağırlıklı 13 transfer yaptı.

* Gökhan Uzungöngör'ün çalıştırdığı Beşikdüzü, 3. Lig 1. Grup'ta oynadığı iki maçta 3 gol atarken kalesinde 4 gol gördü. 1 mağlubiyet 1 de beraberliği bulunan Beşikdüzü'nün 1 puanı bulunuyor ve Erzurumspor gibi onlar da henüz galibiyetle tanışmış değil.

Gümüşhane maçının anlattıkları..

Direkt söze girmek gerekirse;
Ne kadar yeni olunursa olunsun, bu kadar negatif takım olmamalı.
Deplasmandır, temkinli oyundur tamam ama orta sahada iki pas yapamama sendromu bu takımın mantalitesine işlememeli.

Cabir de Oktay da orta sahada çok silikti, Oktay çıktıktan sonra Cabir daha özgür oynadı, biraz daha etkili oldu.. Bizim sol bek (Samet Altuntaş) Yılmaz Can Taşkıran karşısında resmen darmadağın oldu ama oraya Mehmet Öztonga takviyesi gelmedi.. Ayrıca 90 dakika boyunca hiç kanat organizasyonumuz yoktu..

Gümüşhane de yeni takım, onlar da pek etkili değildi ama bireysel oyun olarak bizi ezen 3-4 oyuncuları vardı. Ayrıca bir pozisyonda mutlak golden yararlanamadılar, bizim kaleci de 3-4 iyi pozisyon çıkardı.. Savunmamızda Erdinç Pekgöz de çok sağlamdı.

Orta saha-forvet kanalı ise oluşturulamamış, kablolar kopuk..

Bir başka husus ise; Ekrem Sütçü bu takımda yedek kalmaz. Muhammed Emin'in de Cabir'in de Oktay Gümüş'ün de yerinde rahatça oynar bu çocuk. Ve Musa Ballı'nın kondisyonsuz hali bile şu sol kanadın bu kadar durağan olmamasına yeterli olurdu.

Yine de deplasmandan alınan bir puan güzel. Geçen seneki 4'te 0'dansa psikolojik olarak da iki haftada 2 puan daha iyi, o seneye göre..

GERÇEK TABLOYU 'ZAMAN' GÖSTERECEK

Takımın zamana ihtiyacı var, bu aşikar. Çünkü kamp döneminde takım her yönden hazırlanır, hazırlık maçlarıyla oyuncuların kondisyon ve maç seviyeleri ölçülür ve genellikle oyuncular tek yarı oynayıp değiştirilir. Lig maçlarının ise hem havası hem ağırlığı çok başka olur. Yeni takımlar içinse 4-5 haftalık "maç tecrübesi"ne ihtiyaç duyulur böyle.. Sonrasında feci takım olacak manasına da gelmez bu; ama sonrasındaki tablodur gerçekçi olan.

Kaldı ki bugün sahada bizden daha iyi görünüm veren ve yine yeni bir takım olan Gümüşhanespor'dan iki hafta sonunda puan olarak önde olmamız gibi matematiksel bir gerçek te söz konusu.

"Panik yapmayın, organize olun" sözü bizim için geçerli oluyor şu aşamada...


-Fâruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET-

İkinci haftada da beraberlik: 0-0

Spor Toto 3. Lig 3. Grup'ta mücadele eden Erzurumsporumuz, deplasmanda karşılaştığı Gümüşhanespor'la golsüz berabere kaldı. Oynanan futbol ise takımın daha zamana ihtiyacı olduğunu gösterdi.  Kaleci İlker Günay ise başarılı kurtarışlarıyla büyük beğeni topladı.

3. Lig'de sezona şampiyonluk iddiasıyla giren Erzurumspor ligin ikinci haftasında da sahadan beraberlikle ayrıldı. Oynanan etkisiz futbolla taraftarına "biraz daha zamana ihtiyacımız var" mesajı veren takımda İlker Günay ve Erdinç Pekgöz'ün performansı alkış topladı. Gümüşhanespor'da ise Yalçın Can Taşkıran oynadığı seri ve göze hoş gelen futbolla Erzurum savunmasına zor anlar yaşattı.

Kadırga TV'den canlı olarak da yayınlanan müsabakada, genel hatları ile 90 dakika boyunca sahada sönük kalan mavi-beyazlı Erzurum ekibi, aldığı bu skorla Maltepespor maçından sonra yine sahadan beraberlikle ayrılmış oldu.

Dadaşlar önümüzdeki hafta kendi saha ve seyircisi önünde ligin yeni takımlarından Çorum Belediyespor'u ağırlayacak.

Eylül 16, 2012

Rakibimizi Tanıyalım: Gümüşhanespor

* Gümüşhanespor'la takımımız geçtiğimiz sezonki sezon açılışı karşılaşmalarında hem Erzurum hem de Gümüşhane'deki maçta sahadan 1-1'lik beraberlikle ayrılmıştı.

* Kırmızı-Beyazlılar geçen sezon 63 puan toplayarak ligi 5. sırada bitirmiş ancak play-off ilk turunda Hacettepe engeline takılarak üst lige terfi şansını değerlendirememişti.

* Geçtiğimiz sezonda attığı 13 golle takımın en golcü ismi olan Sinan Yitmez İkinci Lig ekiplerinden Bandırmaspor'a transfer oldu. O sezonda 34 maçta 2827 dakika sahada kalarak takımın en istikrarlı futbolcusu olan 25 yaşındaki Tekin Adar ise yeni sezonda da Gümüşhanespor'un orta alandaki en büyük kozu.

* Transfer dönemini Erzurumspor gibi hızlı geçiren Gümüşhanespor'da ilk olarak Yimpaş Yozgatspor'a giden Galip Gündoğdu'nun yerine takımın başına Yavuz İncedal getirildi.

* Bu dönemde 12 futbolcuyla yollarını ayıran Gadalar, kadrolarını tam 24 futbolcuyla takviye etti. Gümüşhanespor'un o transferleri şunlar; Oğuz Çalışkan (Diyarbakır Büyükşehir Belediyespor), Fırat Hekimoğlu (Aydınspor 1923), İlyas Ekiz (Afyonkarahisarspor), Anıl Bircan (Elazığ Belediyespor), Ali Özgür Basa (Pazarspor), Koray Sönmez Uysal - Samet Taş (Siirtspor), Özgür Şahin (Kepez Belediyespor), Mustafa Tahir Babaoğlu (Göztepe - kiralık), Mehmet Akif Nas (Kelkit Hürriyetspor), Emin Özdemir (Fatsa Belediyespor), Yunus Beyaz (Tepecikspor), Burak Altunay (Toroslar Belediyespor), Mehmet Sönmez (Tavşanlı Linyitspor), Gökhan Karali (Akçaabat Sebatspor), Rahmi Muhammet Akyazı - Osman Nuri Çulfa (Tarsus İdman Yurdu), Çetin Çelik (Nevşehirspor Gençlik), Ahmet Kılıçarslan - Yılmaz Can Taşkıran (Tavşanlı Linyitspor - kiralık), Hasan Üstünkaya (Keçiörengücü), Aykut Çift (Samsunspor - kiralık), Orhan Deymeci (Denizlispor - kiralık), Burak Bükel (Kayserispor - kiralık)

* Takımımızla sözleşmesi biten ve serbest piyasada yer alan Mehmet Türk'le de anlaşan Gümüş, daha sonra bu oyuncuyu İskenderunspor'a göndermişti.

* Ligin ilk haftasında Darıca Gençlerbirliği deplasmanına çıkan Gümüşhanespor, iki kere öne geçtiği maçta rakibine karşı tutunamayarak sahadan 3-2 mağlup ayrıldı.

Eylül 09, 2012

Dadaş'a 'gök mavi' çok yakışıyor

Erzurum Büyükşehir Belediyesporumuz'un yeni sezon 1. forması, ERZURUMSPORUMUZ'un liglerde son olarak mücadele verdiği dönem olan 2009-2010 sezonunda giymiş olduğu forma stili ve renginin benzeri olarak tasarlandı.

Böylelikle geçen sezonki "koyu mavi"den vazgeçilerek yeniden "GÖK MAVİ" forma renklerine dönüldü.

Ayrıca takımımız bu sezon şampiyon olduğu takdirde Erzurumspor'un son olarak mücadele verdiği lig olan İkinci Lig'e yükselmiş olacak.

...
ERZURUMSPOR
KÜLLERİNDEN
DOĞACAK!

Erzurum 1-1 Maltepe

Erzurum Büyükşehir Belediyespor ligin ilk haftasında kendi evinde Maltepespor’u ağırladı. Mavi- beyazlılar ilk yarısını 1-0 mağlup kapattığı maçta, Fatih Gültekin’in penaltıdan attığı golle sahadan 1-1 berabere ayrıldı. İki tarafın puanları paylaştığı maçta, orta hakem Ramazan Keleş verdiği kararlarla maça damgasını vurdu.

Spor Toto 3.Lig 3.Grupta Erzurum Büyükşehir Belediyespor ligin ilk haftasında kendi evinde Maltepespor’u ağırladı. Mavi- beyazlılar ilk yarısını 1-0 mağlup kapattığı maçta, 52. dakikada Fatih Gültekin’in penaltıdan attığı golle rakibi karşısında 1 puana razı oldu.

Spor Toto 3.Lig heyecanı yaklaşık 123 gün sonra, hafta sonu start aldı. Geçtiğimiz sezon play-off’larla 2.Lige çıkmayı son haftalarda kaçıran Erzurum Büyükşehir Belediyespor, ligin ilk maçına kendi seyircisi önünde çıktı. Kazım Karabekir Stadyumu’nda Maltepespor’u ağırlayan mavi- beyazlılar, 1-0 yenik  düştüğü maçta 1 puanı penaltıdan attığı golle kurtardı. Yoğun yağış altında yaklaşık 5 bin taraftarın karşısında maça çıkan  ev sahibi Erzurum ekibi, rakibinden önce hakemle mücadele etmek zorunda kaldı. Maçın orta hakemi Ramazan Keleş verdiği kararlarla maça damgasını vururken, mavi- beyazlılara 1 puan 52.dakikada Fatih Gültekin’in penaltıdan attığı golle gelirken, rakip adına tek gol ise mücadelenin 44. dakikasında Çağlar Yıldırım’ın ayağından geldi.

Spor Toto 3. Lig 3. Grup'ta mücadele eden Erzurum Büyükşehir Belediyespor ligin ilk haftasında kendi saha ve seyircisi önünde ağırladığı Maltepespor karşısında 1-1 berabere kalarak puanları paylaştı.

Spor Toto 3. Lig 3. Grup'ta mücadele eden Erzurum Büyükşehir Belediyespor ligin ilk haftasında kendi saha ve seyircisi önünde ağırladığı Maltepespor karşısında 1-1 berabere kalarak puanları paylaştı. İlk yarıyı 1-0 mağlup olarak kapatan Büyükşehir Belediyespor ikinci yarıda etkili bir futbol ortaya koydu. 53. dakikada penaltıdan Fatih ile beraberliği yakalayan mavi beyazlılar galibiyet golünü bulamayınca müsabaka 1-1 eşitlikle sonuçlandı.

Müsabakanın 60. dakikasında etkili olan sağanak yağış şiddetini artırınca müsabakanın orta hakemi Ramazan Keleş futbolcuları soyunma odasına gönderdi. 5 dakikalık bir aranın ardından müsabakaya yeniden devam edildi. Hakem Ramazan Keleş müsabaka sonuna 9 dakika ekledi.

MAÇIN ÖNEMLİ ANLARI:

Orta hakem Ramazan Keleş’in ilk düdüğüyle maça ev sahibi Erzurum Büyükşehir Belediyespor başladı.

12’nci dakika, Erzurum Büyükşehir Belediyespor maçta ilk pozisyonu yakalayan taraf oldu. Emrah Bayram’ın sağ kanattan içeri inip yaptığı ortasına iyi yükselen Ahmet topu, kafayla Cabir’e indirdi. Cabir’in ceza saha dışından sert şutu az farkla auta gitti.

31’nci dakika, Maltepespor’da Mahmut’un kullandığı serbest vuruşta iyi yükselen Çağlar altı pas içinde topa vurdu. Top İlker’in kontrolünde az farkla auta gitti.

42’nci dakikada, Yine Maltepespor’un kullandığı serbest vuruşta Okan’ın şutunu Dede Çelik çizgiden çıkardı.

44’ncü dakika, Maltepespor’un hızlı gelişen atağında ceza sahasına giren Muhammet topu Çağlar'la buluşturdu. Çağlar’ın ceza yayı çizgisinden vurduğu sert şut ağlarla buluştu. 0-1

51’nci dakika, Erzurum Büyükşehir Belediyespor’un ceza sahası içinde oluşturduğu karambolde rakip takım oyuncu Serdal, altı pas içine Emrah’ın şutuna eliyle müdahale edince maçın orta hakemi penaltı noktasını gösterdi. Topun başına gelen Fatih Gültekin kaleci ve topu farklı köşelere gönderdi. 1-1

60’nci dakika; Maçta etkili olan sağanak yağış şiddetini artırınca müsabakanın orta hakemi Ramazan Keleş, futbolcuları soyunma odasına gönderdi. Yaklaşık 6 dakikalık bir aranın ardından müsabakaya yeniden devam edildi.

77’nci dakika: Erzurum Büyükşehir Belediyespor’da ikinci yarıda oyuna giren Emrah İnanç, Oktay’ın pasında ceza sahası dışından mükemmel vurdu top kaleci Emre’de kaldı.

Kalan dakikalarda her iki takımın da gol için yaptığı ataklar sonuçsuz kalınca 90 dakika 1-1 sona erdi.

Rakibimizi Tanıyalım: Maltepespor

* Maltepespor geçtiğimiz sezon 3. Lig 2. Grup'ta oynadığı 36 maçtan 45 puan toplayarak -5 averajla ligi 10. sırada tamamladı.

* Takımlarının en istikrarlı oyuncusu 32 maçta 2720 dakika süreyle defans bölgesinde görev yapan Ramazan Salmanlı oldu. En golcü futbolcuları ise oynadığı 15 maçta 12 gol atan Sefa Durmuş'tu.

* Geçen sezon takımda bulunan 9 isimle yola devam eden Maltepe'de bu isimler, Ramazan ve Sefa'nın yanı sıra Gani Balkan, Erdem Akuklu, Çağlar Yıldırım, Erdem Köse, Fikret Kavaklı, Mahmut Acar ve Görege Gürol oldu.

* Altyapıdan kadrosuna Burak Seven ve Cem Deniz Koşalay'ı katan İstanbul ekibinin bu sezonki transferleri ise şunlar;

Yavuz Ayazoğlu-Serdal Alan (Kırklarelispor), Muhammed Ali Aydın (İzmirspor), Kadir Öge (Gölcükspor), Hasan Köse (Kırıkhanspor), Serdar Keşçi (Gümüşhaespor), Okan Duran (Trabzon Kanuni), Anıl Özenerli (Göztepe), İsa Ekici (Büyükçekmecespor), Hüseyin İliç-Burak Kaya (Şekerspor).

* Maltepespor geçtiğimiz sezon kiralık olarak verdiği oyuncularından olan Mehmet Ali Kayaili (Lüleburgazspor) ve Muzaffer Özkaya'yı da (Küçükçekmece) bu sezon kadrosuna aldı.

* İstanbul temsilcisinin teknik direktörlüğünü Atakan Çağlayan yapıyor.

Dadaş’ın 2012-2013 sezonu kadrosu

Transfer döneminin kapanmasıyla birlikte Erzurum Büyükşehir Belediyespor da hızlı geçirdiği imza sezonunu noktalamış oldu. Kadrosunu 21 oyuncuyla güçlendiren ve adeta silbaştan takım kuran mavi-beyazlılarda iç transferde ise 2 oyuncunun sözleşmesi uzatıldı.

Geçtiğimiz sezon beklenen verimi alamadığı oyuncularla yollarını ayıran ve transfer döneminin hızlı takımlarından olan Erzurum Büyükşehir Belediyespor, yeni sezona tam 21 yeni takviyeyle giriş yapacak. Aynı zamanda yönetim ve teknik heyet olarak da yenilenen Palandöken Kartalları'nda tek hedef şampiyonluk.

İÇ TRANSFERDE 2 İMZA

Üçüncü Lig'de mücadele verdiği ilk sezonunda ligi 6. sırada tamamlayan Erzurum Büyükşehir Belediyespor, takımla sözleşmesi sona eren Dede Çelik ve Musa Ballı'yla yeniden anlaşarak "yola devam" dedi. 2011-2012 sezonunun ikinci transfer döneminde kadroya katılan Mustafa Öztürk'le ise anlaşmaya varılmış ancak oyuncunun kişisel problemlerini gerekçe göstererek kulüpten ayrılmak istemesi sonrasında kendisine ödenen peşinat geri istenmiş ve kulüple ilişiği kesilmişti.

Erzurum ekibi aynı zamanda geçtiğimiz sezon kadrosunda bulunan ve en az 1 yıl daha sözleşmeleri bulunan Cabir Coşar, Emrah Bayram, Güner Okay ve Muhammed Emin Bayoğlu'nun yeni sezonda da takımda kalmasına karar verdi. Ayrıca altyapıda gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken Furkan Dumlu'yla da profesyonel sözleşme imzalandı.

Öte yandan sözleşmesi devam eden oyuncular arasında bulunan ve yeni dönemde de kadroda düşünülen Volkan Serim ise ailevi problemlerini gerekçe göstererek Erzurum'dan ayrılmış ve Kırıkhanspor'a imza atmıştı.

DIŞ TRANSFERDE İMZA ŞOV

Erzurum Büyükşehir Belediyespor açısından oldukça hızlı geçeceğini önceden de duyurmuş olduğumuz transfer sezonunda Dadaşlar tam 21 oyuncuyla anlaşarak adeta imza şov yaptı.

Yeni sezonda şampiyonluk için iddialı bir takım kurma hedefiyle sürdürülen çalışmalar sonucunda; 1 oyuncu A2 takımı, 4 oyuncu amatör lig, 10 oyuncu İkinci Lig, 2 oyuncu Üçüncü Lig, 2 oyuncu Birinci Lig, 1 oyuncu Süper Lig ve 1 oyuncuyu da Belçika Ligi takımından transfer eden mavi-beyazlılar uyum sorununu kısa sürede aşarak başarıya ulaşmayı arzuluyor.

KİMLE, KAÇ YILLIK SÖZLEŞME İMZALANDI?

Spor Toto 3. Lig 3. Grup ekibi Erzurum Büyükşehir Belediyespor'da yeni sezon için kadroya katılan futbolcular, geldikleri takımlar, sözleşme süreleri ve oynadıkları mevkileri ise şöyle;

Futbolcu / Geldiği Takım (Bulunduğu Lig) / Yaş / Mevki / Sözleşme Süresi

Lokman Atakol - Gölcükspor (Üçüncü Lig) - 27 - Kaleci - 2 Yıl

İlker Günay - İnegölspor - (İkinci Lig) - 21 - Kaleci - 2 Yıl

Serhat Çakmak - Erzurum Yolspor (Yerel Amatör Lig) - 22 - Kaleci - 2 Yıl

Gürcan Yücelik - Kahramanmaraşspor (İkinci Lig) - 25 - Kaleci - 2 Yıl

Fatih Gültekin - İnegölspor (İkinci Lig) - 25 - Defans - 2 Yıl

Erdinç Pekgöz - Beykozspor (Bölgesel Amatör Lig) - 22 - Defans - 2 Yıl

Zafer Doğan - Gölcükspor (Üçüncü Lig) - 23 - Defans - 2 Yıl

İsmail Türkaslan - Gaziantep Büyükşehir Belediyespor (A2) - 19 - Defans - 2 Yıl

Sarper Kıskaç - Standard Liege (Belçika Ligi) - 22 - Defans - 2 Yıl

Mehmet Öztonga - Kayseri Erciyesspor (Birinci Lig) - 22 - Defans - 2 Yıl

Samet Altuntaş - Ofspor (İkinci Lig) - 23 - Defans - 2 Yıl

Ekrem Sütçü - Karsspor (Bölgesel Amatör Lig) - Orta Saha - 2 Yıl

Furkan Çağlın - İnegölspor (İkinci Lig) - 18 - Orta Saha - 2 Yıl

Muhammed Emin Bakan
- Kayseri Erciyesspor (Birinci Lig) - 26 - Orta Saha - 2 Yıl

Turan Ekici
- Elazığspor (Süper Lig) Orta Saha - 22 - 2 Yıl

Muhammet Fettahoğlu - İnegölspor (İkinci Lig) - 20 - Orta Saha - 2 Yıl

Oktay Gümüş - İnegölspor (İkinci Lig) - 23 - Orta Saha - 2 Yıl

Ahmet Baykal
- Bugsaşspor (İkinci Lig) - 22 - Forvet - 1 Yıl (Kiralık)

İbrahim İdiş
- Çarşambaspor (Bölgesel Amatör Lig) - 22 - Forvet - 2 Yıl

Emrah İnanç - Bugsaşspor (İkinci Lig) - 22 - Forvet - 1 Yıl (Kiralık)

Fatih Arat
- Bugsaşspor (İkinci Lig) - 23 - Forvet - 2 Yıl

Erzurum Büyükşehir Belediyespor ayrıca Musa Ballı ve Dede Çelik'in sözleşmesini 2 yıl uzattı. Altyapıdan çıkarılan Furkan Dumlu'yla 3 yıllık profesyonel sözleşme imzalanırken teknik direktör Taşkın Güngör de 2 yıllık mukavelenin altına imza attı.

Ayrıca Cabir Coşar ve Emrah Bayram'ın kulüple 1 yıllık sözleşmesi bulunurken, Güner Okay ve Muhammed Emin Bayoğlu'nun 2015 yılında son bulacak olan 3 yıllık sözleşmesi var.

'GİDENLER' DOSYASI

Mavi-Beyazlı Erzurum temsilcisinde yeni dönemde yolların ayrıldığı oyuncular ise şunlar;

Rasim Mutlu (Silivrispor), Sefa Altay (Bayburt İl Özel İdarespor), Metin Kanar (Siirtspor), Mert Zafer Aydın (Altınordu), Uğur Arslan Kuru (Aydınspor), Serhad Kaya (Çankırıspor), Ersin Şen (Kahramanmaraş Belediyespor), Mustafa Öztürk (Şekerspor), Mehmet Türk (Gümüşhanespor), Volkan Serim (Kırıkhanspor), Tarık Tekdal (Kahramanmaraş Belediyespor), Murat Gülbaba, Murat Şahin, Ferhat Yayla, Emre Çelik, Halil İbrahim Odaci ve Volkan Bayram.

Takımımıza yeni katılan futbolcu ve teknik heyete hoşgeldiniz diyor ve nice başarılara beraberce ulaşmayı umuyor, yeni sezonda kariyerlerini başka takımlarda sürdürecek olan eski oyuncularımıza ise verdikleri emeklerden ötürü teşekkür ediyor, yeni kariyerlerinde üstün başarılar dliyoruz.

Eylül 06, 2012

A2 Ligi'nde 3. Lig'deki 3 takımdan biriyiz!

Bu sezon A2 liginde mücadele edecek olan 44 takım arasında A takımı Üçüncü Lig'de mücadele eden sadece 3 takım bulunuyor; bunlardan birisi de Erzurum Büyükşehir Belediyespor.

Diğer Üçüncü Lig takımları ise Kocaelispor ve Derince Belediyespor.

Ayrıca Üçüncü Lig'deki toplam takım sayısının 54 olduğunu da belirtmiş olalım.

Ağustos 31, 2012

Tarık Tekdal Kahramanmaraş'ta

Geçtiğimiz sezon takımımızın kadrosunda yer alan Tarık Tekdal, Üçüncü Lig'in yeni ekiplerinden ve bu sezon 3. Grup'ta rakiplerimiz arasında yer alan Kahramanmaraş Belediyespor'la 2 yıllık sözleşme imzaladı.

Kahramanmaraş Belediyespor daha önce de Ersin Şen'e 1 yıllık imza attırmıştı.