Kasım 05, 2012

Kötü oyun, harika gol, kritik üç puan: Beylerbeyi-Erzurum

Skora göre, sıralamaya göre matematik hesabı yapılmaz futbolda. Her takım, her takıma takılır, takılabilir. Ve tekrar söylüyorum; Erzurumspor'un yakın geçmişine baktığımızde hep şu "orta sıra-alt sıra" takımlarına maç ve puan kaybedişlerimizle dolu istatistikler var.. Geçen sene grubumuzda küme düşen takımlarla oynadığımız maçlara ve oralarda kaybettiğimiz puanlara da bakabiliriz en yakın örnek olarak.

*
Maçla ilgili tek söylenecek cümlem şu olur aslında: Bu tür oyunla şampiyon olamayız ama bu tür galibiyet(ler)le şampiyon olabiliriz. Kötü oynadığımızda da kazanabiliyorsak, bu bir aşamadır. Kötü oynarken kazanmak, anahtardır.

Evet; takım bugün gerçekten kötüydü.. Üç pas yapamadık maç boyunca. Beylerbeyi de iyi değildi.. Ama orta sahada çok diri bir takım görüntüsü verdiler. Savunmamızın arkasına da tehlikeli toplar attılar birkaç defa. Savunmalarında Samet'in olmayışı o bölgede tandemi sakat bırakmıştı. Ama bu tür maçlarda kilit oyuncunuz olmalı ve kapıyı açmalı işte.. Bu kilit oyuncu Beylerbeyi'nin sol kanattaki 10 numaralı oyuncusuydu. İlk başta ismen tanıyamamıştım kendisini, geçtiğimiz sezonki Beylerbyi maçmızda da çok önplandaydı ve penaltıdan golü bu futbolcu atmıştı, o zaman 11 numara giyiyordu.. Hakkı Şimşek..
Gerçekten harika futbolcu. Onun bireysel çabalarıyla sol kanattan çok geldiler. Hatta ikinci yarı tamamen ona çalışarak kendi sağ kanatlarını da ona destek için sol-ortaya yasladılar.  Taşkın hoca ikinci devre Hakkı'nın bölgesini daha kalabalık tuttu markaj için ve etkili de oldu. Ve ikinci yarı Hakkı'ya destek için boşalttıkları sağ kanatlarından, bizim sol kanadımızda oynayan Güner'le çok geldik.
Sonra Musa girdi, GÜner sağa gitti, sağdaki ilk topla buluşmasında enfes bir gol attı..

Kilidi onlarda Hakkı açamadı, bizden Güner açtı. Bu tür "bireysel" yetenekler kilitlenen oyunlarda, kötü oynanılan maçlarda bir anahtar işte.. Maçı alıp takımı havaya sokup lig boyunca iyi bir rüzgarın oluşmasını sağlar belki de..

İstanbul'daki bu kötü fobiyi yenmemiz harika oldu.. 9 yıl+81 dakika bekledik bu sevinç için..

*
Bireyselde Güner haricinde Lokman Atakol bu maçın diğer yıldızıydı. Cepheden gelen şutlar olsun, yan toplar olsun hiç sektirmedi hepsini hatasız olarak kontrol etti. Takımın en tecrübelisiydi ve tecrübesinin hakkını verdi adeta.
Savunmamızda Dede Çelik parmak ısırttı.. Duvar gibi defans yaptı.
Beklerimiz pek ileri çıkamadı. Sadece, ikinci yarıda Beylerbeyi'nin takım olarak Hakkı'ya çalışarak kendi sağ kanatlarında bıraktıkları açıklardan faydalanarak Samet çıktı birkaç kez.. İyi de hücum yapabildiğini gösterdi ama ağır sanki biraz. Zafer'se ilk yarı perişan oldu resmen Hakkı karşısında. Gümüşhane maçında  Yılmaz'ın solda Samet'e yaşattığını bu maçta Hakkı sağda Zafer'e yaşattı.

Ekrem Sütçü orta göbekte pek verimli olamıyor. Mücadele fazla olunca bireysel yeteneklerini göremiyoruz, bu maçta da öyle oldu. Ofansa daha yakın bölgede olsa, forvet arkasında daha verimli olabilir sanki.. Yada biraz dinlendirmek gerek kulübede.
Orta göbekte ise "kötü" bir Cabir'i bile aradık gerçekten.. O bize çok lazım.

Çift forvet çıktık ama yine tek forvettik, Fatih Arat Güner'le değişken olarak sağ ve sol açıkta oynadı hücumcu olarak. Santrafor oyuncusu kanatlarda bu kadar kalırsa heba olur, bu da öyle oldu.. Çok top ezdi. Hatta fazlasıyla "çok".. Saç baş yolduk tribünde resmen.. İbrahim İdiş de tek forvet olarak bekleneni veremedi. Hava toplarının hiçbirin ialamadı. Yan toplarda da ağır kaldı..

Ben oynanan oyunu beğenmedim ama skoru çok beğendim. 5-0''lık galibiyetle eşdeğer bu bence.. Kötü futbol, süper bir gol, kritik çok kritik üç puan..

-Fâruk Arslan/ERZURUMSPOR.NET-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşünce ve fikirlerinizi paylaşın...